Yalnızdık ikimiz de. Beyhude aşkların kol gezdiği bir kentin serserileriydik. Bazen düşlerde arıyorduk birbirimizi, bazen de yeni çiçeğe duran mandalina bahçelerinde.
Günlerden bir gün, öyle çok sevesim geldiğinde, bir çekirdeğe saklamıştım ikimizi. Mandalina kokacaktı saçlarımız.
Günlerden bir gün de, bir el olacaktık, çekip alacaktık birbirimizi.
Gözlerime bakıp, gelmişimi geçmişi okuyacaktın ilk günkü gibi. Belki, hiç olmadığın kadar sen ya da ben olacaktın...
Yalnızım işte!
Ne söz var, ne bakış, ne de acı. Hani bir gün, güneşin doğduğunu görürsen bensiz, ki ben hiç görmedim; o vakit dolaş bu şehrin sokaklarında. Başka bir beyhude aşka rastla. Hadi bir de bana benzesin azıcık. Gözlerinde biraz acı, biraz yağmur, biraz da küf olsun.
Unuttun mu? Sen gözlerimden tanıdın beni...
Benim yalnızlığım bulaşsın sana da. Yüreğine çöreklensin, öksüz bir sevda tıpkı senin gibi...
Tüm vakitlerin öcünü alsın senden.
Tüm çekirdekleri kırıp deli divane ara, kaybettiğinin ne olduğunu bilmeden. Unutmanı diliyorum çünkü beni...
Nerden düştüğü belli olmayan anıların olsun. Gözlerimi ara her yerde. Karşılaştığın her yüze bak uzun uzun. Aynı acı, aynı aşk, aynı suret san bütün yansımaları ama bilme kim olduğunu.
Beni bilme...
Bu gecenin yağmuru silsin beni anılarından, gözlerinden, ellerinden...
Bir de kokumu hatırla. Çünkü, izi var...
Funda KocaevliKayıt Tarihi : 21.1.2014 23:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!