Gökten sancılar iniyordu yere , bir durak arar gibi sığındı sessizliğe
Günün ağarması perde perde iz bırakıyordu doğacak asrın müctehidine
......
Derûnî ( Bengisu Develi )
Uzaklaştıkça gönlüme dolan sevgilim
Sussam duyar mısın yürek sesimi
Kanayan kalbimin aşk-ı sebepsizliği
I.
Ve yağmur başlar;
Yorgun bir yaz döneminin yorgunluğuna şifa,
Islık çalıyor giden zor günlerin geçmişine rahmet ayı Eylül'ün gelişine...
Bir başkadır benim memleketim,
Uçup gelsen uzaklardan konsan kurumuş dallarıma
Üflesen en derinden çilelerimi kovsan çiçeklensem nefesinle
Derûnî (Bengisu Develi)
Gökyüzünde kara bulutlar toplandı,
Bir damla kanla tüm yeryüzü sulandı ..
Ebabil ki damladan almış feryadı,
Nemrutlara yağdırırdı tüm topları ..
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla;
Sonra gelirsin
Bir çocuk özleminin serildiği
fıstık ağaçlı
dağ yollarından
Sessiz ahenkle
Allah beni n'etmeye, güya kulaklık hazırlıyorum.
Gaziray'dan inince, dükkana kadar kulağım dış seslerle muhatab olmasın diye.
Ankebut suresini açtım.
Hazırda beklesin yolda dinleyeyim, Diye
Olacak olan olur ..
Davanın sahibi Hak'tır,
Hak davasına sahiptir.
Kırılmalar illaki olacak,
Karaladım güneşi dönüştür bilmecesi
Ağıtları bohçama katmaktır düşüncesi
......
Ya Lamiâ
kelebekleri kırılmış
İpek yorganda
Hakikat şu ki;
En can alıcı işi din tüccarları yapar.
Çünkü, insanın muhtevasında inanç esastır.
Sonuç; Okumaya başla. Putları kır, cehaleti parçala.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!