ne hükümler duydum haksızlığın keyfiyle
vicdansızlar gördüm, merhametsizliğiyle
düşünmeyin ki ben paslandım küflendim
sanmayın ki işe yaramazım, körlendim
bu nasırlı ellerle, daha çok nakışlar yaparım
ben heybetli bir dağın,sesi yankısı gibiyim
ne zincire vurulurum, ne zapt edilirim
ben görkemli bir şelalenin, coşkusu gibiyim
düşsem de çağlarım, akar akar gürlerim.
yıkılmalı artık kapıları, bu cehennemin
taşıyabilir mi yükünü, göğeren bu filizlerin
kapansın artık yolları, karanlık günlerin
doğsun pırıl pırıl güneşi, cümle alemin
açılsın gülü çiçeği, ilmin aklın bilincin
zulmün gazabı, üstüme ateşler sürse de
yandıkça, püsküren bir yanardağ gibiyim
yollarıma zırhlı duvarlar,setler çekse de
bendimi aşarım, yıkar yıkar giderim.
ben horlanmışlığın, insafsızlığın çilesiyim
ben ezilenin göz yaşı, emeğin alın teriyim
döküldükçe güller açarım,sevgi saçarım
ben hakkın hakkaniyetin, közü ateşiyim.
ben yandıkça, parlayan bin güneş gibiyim
haksızlığın zulmü, gerçekleri hapsetse de
dumanım külüm hakka doğru yükseldikçe
dirilirim, filizlenen bin çınar ağacı gibiyim
ben bu kötü kaderi bozar,silersiler giderim
Kayıt Tarihi : 19.12.2021 17:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!