I
Seni sevebilmemin kuytusuna sığınmışken son kez olsun...
Merhaba...
Kısa lafın uzunundan geçen bir ömür alırım yanıma,
Bir bakakalırım, bir takılırım mazinin hasılası dökülürken.
Her can, her canlıya hesap vermez de,
Bana hesap sorulur...
Buradan bir yıllanmış sarhoşluk geçer ve gider.
Tamamına iki kişiydik, bir kurşun bir kovan gibi.
Biri diğerine muhafaza, diğeri ötekine dert olur da gelir... ve gider.
Her köhne tebessümlere bir kurşun sıkar, öylece bakakalır, öylece gözü yaşlı durur.
Memleketimdeki sevdalarıma,
Sevdalarıma mana olanlara bir teşekkür...
Hey! ... Zûleyha.
Beni kalabalıkların kıskacından çekip alan karagözlü... Merhaba...
Bitmiş iken başlayanların iftiharı, dara yetişenlerin umudu olmakmış bu.
Kimi yıldızları sıkarken avuçlarımda,
Bembeyaz bir aşk dökülür tırnaklarımın ucundan,
Şimal yıldızını çizer parkelere,
Şimalde şemailin belirlenir,
Elmacıklarından süzülen yaşlar ile dalgalanır ellerin,
Simsiyah saçların bir memleket kadar uzaktır,
Simsiyah gözlerin bir memleket kadar yakındır.
Tırnaklarımın ucu tükenir, lakin son bulmaz bu rüya,
Uzaklar kadar tuzak olur ve uykularıma tutsak kalır büyütülmüş hayaller.
Sen gerçeksin lakin... sen hayallerimden daha gerçeksin.
Ve ey! ... Zûleyha... sen geç kalmış olsan da, gelenimsin...
İtirafın hainliğinden bir haber değilken döküldü bu mısralar gözlerime,
Avucumdaki yıldızlar kırıldı artık.
Her demde söz oldun, her gün aşırısında yaş oldun.
Zûleyha... sen olmadan önce;
Bize hayattan bırakılanı topluyordum son kez,
Son bir hesaplaşmayı kendime ayırttırmıştım,
Tamtamına iki kişiden birisi diğerini şakağıma doğru kovalayacakken,
Aldın, ve götürdün ıssız bir kuytuya.
Ben biraz salağı oynadım, biraz ağlamaklıyı oynadım,
Az biraz figüran bıraktım kendi hayatıma kendimi.
Nihayetinde kaldırdım başımı ve göğsüne yasladım.
Aşk duydum içerden, aşk ettim kendi halime...
Ve senin için yaşamayı affettim.
Kimi vakit doldu gözlerim ellerine ilişirken sevdalarım,
Ağlamak istedim mutluyum dercesine...
Lakin beceremedim,
Ağlayamadığım için affet beni Zûleyha.
Yüzünü sakındıran rüzgarları kesmeye cüret,
Azametle gürleyen çağlayanları susturmaya cüret,
Tırnaklarımı kırdım yıldızları sıkarken, yıldızlar kırıldı sonrasında,
Bembeyaz bir aşk gelir, ve gider kedere bürünmüş bir hayat.
Karanlık duvarları alaşağı ederim balyozlarcasına yumruklarımla,
Bozgun artık yok diye bağırdığım, gülümsemelerimin şahitliğiyle sabittir.
Sen inan ki Zûleyha...
Sen güven ki...
Sen aşık ile aşk ol Zûleyha.
Ben gözlerimi şimal yıldızına astım senin için.
Çok yeminlerimi bıraktım koca dağların ayakları altına,
Büyük laflar ettim son kez, son dedim bu.
Ola ki bir sözümden incinirsin diye,
Çuvaldız ile diktirdim dudaklarımı.
Yıllanmışlıklardan sonra ilk kez korktum,
İlk kez tedirginlikle kapadım ve açtım gözlerimi,
İlk kez aman dedim, eman diledim hayattan...
Gitmeyenlerden olacaksın diye dualarım var Zûleyha,
Sen kapıyı içerden kapatmayı bilenlerden ol,
Kolayından isteyip çekip gidenlerden değil.
Sen bana bozgunlardan arta kalan aşkı tekrar hediye ettin...
Seni ne kadar sevsem azdır....
Ey Zûleyha...
Ey ırak memleketimin, yakın gülü....
Ben senin için, Yaşamayı affettim...
II
Ey Zûleyha! ...
Kırgın ilkbaharın gözü yaşlı validesi.
Mümkün gülümsemenin el pençe divan durduğu,
Gözlerimin gözler önünde közlendiği,
Çığlıkların urgan dikili dişlerimde parçalandığı,
Sıradansız ama sonradan yetişen sevgili.
Sisler vurulur katil sabahın köründe.
Vurulur ve gider ve giderim ve giderler…
Memleketçe bir yamanlıkla sökülür bütün somurtmalar.
Suskun biz bozgun pusuya düşer,
Ve sabah o kadar bir kahırla çöker…
Sen yetenim olursun Zûleyha.
Kansız hayata bağlanışım olursun,
Alırsın ve gidersin kalabalıklardan,
Ve gidersin ve gideriz…
Bir sonraki sabah…
Ahvalin nihayetine sus kala,
Bütün serçelerin göz yaşları silinir,
Şafak az önce sökülmüştü,
Ve bir sabah bu kadar güzeldi Zûleyha.
Hemen umutlar, rüyalar dökülür düşlerime,
Seninle yorgun olabilmek denir adına.
Hoyratça gülümserim ve gülümseriz.
Kendimi un ufak ederim sende,
Ve sevinçlerinden dağılırım…
Polenler gibi olur, nefes alana aşk dağıtır.
Umutluyum Zûleyha! ...
Bir sonraki akşam…
Ah ederim kapkara bir geçmişe.
Zifir gecemi saçlarında kaybolan?
Yoksa saçların mı bu gecenin avaresi?
Ayırt edemem…
Yüzüne yüz yıllık hasretsin gibi bakarım.
Sen lâl makamından bir buse ile alırsın korkuları,
Ve korkmayız ve korkmam…
Gözüm dalar omzunda, hain uykuya kalırım.
Kalabalıklar çeker beni rüyalarımda…
Bir gözüm umutla senin arar,
Bir gözüm nefretle kalabalıklara bakar.
Ve gelmezsin Zûleyha! ...
Bir kolum veda eder gövdeme,
Bir kahır hediye olur,
Bir sonraki aşka lanet denir…
Bir sonraki sabah…
Sıçrarım bir haylice.
Kan ter içinde gece atar beni dışarı,
Zûleyha diye çığlık kopar göğsümden,
Sıkışır… sıkışır… sıkışır ve … patlamaya destur bekler…
Son nefes budur… derken-
Sen dokunursun göğsüme,
Bir volkan söner, bir dağ çakılır arza,
Bir çağlayan durulur, bir… ve bir…
Evet Zûleyha! ...
Rüya biter, rüyaya devam ederim.
Korkularımı sıyırır alırsın üstümden…
İlle de son kez…
Sonsuzca…
Sığınak gibi…
Aşk der…
Zûleyham! ...
III
Ey Zûleyha! ...
Taze yenilişlerimin zafer sarhoşu sebebi.
Bir yaprağın son dökülüşüydü kışın başlangıcı.
Geceler uzun ve gündüzler çok azdı.
Yani başındaki tüm güzelliklerden bir nefes kadardı kanaat.
Zincirlerin kırılması kadar gürültülüydü sağır sessizlik,
Nazar değmesin kadar başı öndeydik,
Gözlerimiz kısıltılıydı.
Şakağımdan kan yerine ter akar ve karışır,
Hasretle bekleyen toprağa.
Bu seferde olmaz der ve basar geçerim… geçeriz ve geçerler,
Yaşam ilmiği çıkarırken boynundan.
IV
Bir sonraki gece…
Kıyamet mi…. Ben dururum dağ gibi karşısında ve kopmaz…
Yalan yalana yol yapar, kalan kalana dar yapar bu alemi.
Bütün maskeler düşer suratlardan.
İğrenirim bir an … kime riya, kime sevda kalır..
Nefret alır omuzlarımdan kalabalıkları,
Buda bir katre ömür, katman katman dökülür sızlanırken…
Sende kalabalıklardan sevda gibi…
Bırakılırım ortalık mekanda..
Döner ve çeker gidersin,
Dilde yalan gözde yalan,
Özde Hak Bir Sevda…
Adın Zûleyha iken…
Bir An Hak Olur isimler ….
Zûleyha….
03.09.2006 - İstanbul
Selman Faris KaraköseKayıt Tarihi : 17.8.2006 23:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu mısralar kısa bir hayattan çıkarılmış uzun bir hikayedir ve.. tam ihtiyacım olan bir vakitte zihnimde canlanmıştır.
![Selman Faris Karaköse](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/08/17/ben-senin-icin-yasamayi-affettim-zuleyha.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)