Yer yıkılsa güneş yarılsa , kendimi ayırır her şeyden geçer yine sana gelirdim ,
Gökten bir yıldız kaysa da düşse elime , tutar onu da sana verirdim ,
Ulan idam sehpasında ki adam dinlenir , sen susturdun beni mahkum ettin dipsiz karanlığa,
Oysaki cennetten beste yapılsa , ben seni dinlerdim
Bana neden sarılmadın , çokkez yaktın canımı, kırdın, incittin , ben sana hiç darılmadım ,
Ulan toprak koktu burnuma ben ölüme bu denli yakışmadım, sen bir kez bakınca bana durulmayan denizler gibi mı yatışmadım
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta