İşte bütün hikaye...
Bir tadımlık yaşam ve bir avuç hüzün sadece..
Kitabemde yazan...
Yüzümdeki çizgilerin öpülesi olduğu
Bir musalla taşında...
Ben gelemem belki...
Ama aklım ve ruhum türküyü susturacak
Sen ağladıkça...
Duvar,deniz,bulut ve yalan birlikte yıkılacak
Çıplaklık kader değil
Saklanan her şey bir gün ininden çıkar
Su yine sel olur,
Sel yine alıp götürür sevincimi dağlara
Akar gelir kainat
Düş kurduğunda..
Çizerek en cinci resimleri
Bir yanında mevsimler,bir yanında melekler..
Gülümseyerek gelir
Kaçmak istediğini bile bile
Bir oyuna dönüşür beklemek
Ve susuzluktan kırılır
Tanrının bahşettiği o ilk sevda gülleri
Ağlayarak sanırsın
Her şey yerli yerine geri dönecek bir gün
Buhar olup uçmuştur
Avcılar evlerinden
Gelin olup kırlara...
Elbette..elbette olur
Sen istersen,bende her istediğin olur
Kah bir tas su ile dünyayı doyururum
Güneş yaksada
Kah bir küheylan ile
Çaşıta,çeriye,yağıya karşı dururum
Ellerim evreni kucaklar
Beynim sonsuzluğun öteki yüzünü
Düşüncemle aşarım
Arkasında durduğun o aşılmaz kapıları
Yol verir gayrı banada
Köprüleri huşuyla haraca kesen adam
Sırıtır el sallarken
Gelip geçer hüzün
Hiç anlamaz dilinden
Ben seni çok sevmiştim
Kayıt Tarihi : 7.1.2007 21:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!