Ben Seni Böyle Sevdim. Şiiri - Ahmet Kurnaz

Aşkın yaşı yoktur,
mantığı da
adaleti de.
Bir sonbahar bahçesinde açan gonca gibi
açtın yüreğimde.
Bir daha solmamak üzere,
ve hiç bir zaman benim olmamak üzere.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

Hep bakışlarına susadım,
susadıkça sabahların donduran soğuğuna,
akşamların sensizliğine daldırdım hasretimi.
Düşlere sığmadığın gecelerde
hayallere sakladım seni.
Ve, bir boşluğa uzandım da
geriden geriye kokladım seni.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

Zaman oldu, dağıttım, darmadağın ettim seni.
Tıpkı garip bir bülbülün
kanat çırpışlarıyla
gül yapraklarını uçuşturduğu gibi.
Bazan, buseler kondurdum yanaklarına
kelebeklerin, leylâklara dokunduğu gibi.
Sana sahip olmayı hiç istemedim
sen hiç dişi olmadın ki karşımda.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

Sen, ateşten bakışlarınla içimi kavururken,
gün oldu,
seher yellerinin
gül bahçelerinde dolaştığı gibi
dolaştım etrafında
üşüttüm seni.
Belen tepesine her çıkışımda,
kardelenlerin yanında seni aradım
bulamadım.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

Gümrah ormanlarında sevda ülkesinin,
çiçek çiçek her yerde seni görürdüm.
Bazan, sabırlı bir kardelen,
bazan, boynu bükük kınaçiçeği.
Birgün, ulu bir çınar,
birgün çağıl çağıl pınar olurdun yüreğimin ateşine.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

Yaban gülü gibi yanaklarında
Bir çift kelebek olurdu elâ gözlerin.
Ve Şardağı gibi heybetli,
gökyüzü kadar ulaşılmaz olurdun.
Uzaklara açılmayan pencerem,
gönül duyarından ışığını alırdı.
Akşamların soğuğu titretirken içimi
sana uzattığım ellerim
öylece kalırdı.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

Islak kaldırımlarına inat elbistan caddelerinin,
ağır adımlarla gelirdin bana.
Ürkek bir ceylân,
ya da nâzenin bir kelebek gibi.
Sigara dumanından fallar tutar,
ruhumu avuçlarında ısıtırken
ateşten bakışlarınla yutardın beni.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

Biliyordum birgün gideceğini
veda bile etmeden, .
Biliyordum, bir akşam ardından ağlayacağımı
ve bütün akşamların sensiz olacağını,
biliyordum.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

İşte gittin.Her şeyi bile bile.
Benim yine
belen tepesinden sana haykıracağımı
her akşam sana susayacağımı bile bile gittin.
Ellerin şimdi bir başka ellerde,
yüreğinde bir başkası.
Senin dudaklarında gülücükler,
benim her zerremde hasretin yası.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

Bana unutmam deme ne olur,
yaralı yüreğime ateşler koyma
mecbursun, unutacaksın.
Olur ya belki de unutmayıp,
hiç yazılmayan bir hikâye gibi
okuyacaksın.
Ama biliyorum
sen başkasının olup,
başka kollarda yatacaksın.
Ben seni böyle sevdim birtanem.

12 KASIM 2000/Elbistan