Tarifi yoktur acımın
Ne de aşkımın bahanesi.
Oysa ilk bakışta masumdu,
Alışıldık bir fotoğraf karesi.
Elinde siyah bir telefon,
Gizliden gülümsüyordun.
Ben miydim yüzündeki çizgilerden biri
Veya kalbinin hangi sırça köşesindeydim
Bilemiyorum…
Bir sabah yağmur yağıyordu
Ve ben yalnızlığıma yürüyordum
Düşen oklarına şemsiyesiz kaldım,
Ben sana yakalandım,
Ben sana ıslandım.
Uykularımı bölen bir düşman gibisin şimdi.
Hayallerimle dalga geçiyorsun inceden.
Düşündükçe dağlıyorum seni.
Parmakların yakar mı, ıslatır mı?
Gözlerin derin mi, sığ mı?
Kestiremiyorum…
Hesapsızca başladın içimde.
Doğrusu bu ya!
Aşkın hesabı da olmaz.
İçimde büyüyen yasak bir tomurcuksun
Ben aksini istesem de,
Düşlerimle besleniyorsun.
Kaç kilometre koşmalıyım sana ulaşmak için?
Kalbin kalbime doğru kaç derece eğimli?
Eşitliğimizin sonu sıfır mı yoksa sonsuzluk mu?
Bilemiyorum…
Hesaplamadım dedim ya!
Sen yağıyordun,
Ben ıslanıyordum…
Kayıt Tarihi : 2.6.2005 16:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

dili sade ama etkileyici
yoruma ne gerke herşey ortada işte.. diyeceğim. bende böyle yağmak isterdim; ıslatabilmek için..
tebrikler..
)rfakiri(
Güzeldi...
TÜM YORUMLAR (6)