Ben konuşmasını bilmem
Hüznümü ört üstüme
Derin kuyulara düştüm Yusuf gibi
Züleyha gibi sevdim
İstersen herkesi imdada çağır
Kimsesiz duvarlarım da
Sen bakıyorsun sessiz sesime
Ben konuşmasını bilmem
Mezar taşında seni beklerim
Hastaların sabahı beklediği gibi
Bana huzur yakışır
Sen gök mavilere açılır
Göğün esen rüzgarında beni hatırla
Sarıl mavilerine beni hatırla
Türküler söyle bana içinde sen olan
Unut beni mavilerin derinlerinde
Ölüyorum yatağım hala sıcak
İçim param parça
Korkunç azaba gömülüyorum
Kahrediyorum başım öne düşüyor
Ben konuşmasını bilmem
Hüznümü sararım yok oluşunla
Yok dersin, Git dersin, Bit dersin yokluğun da
Maviler içinde seni göğe yazdım
Tut elimi tıpkı Yusuf gibi
Sus ve dinle gözlerimin için de
Görmek istediğin yerde
Ne oldu bize Aşk denizimize
Ben konuşmasını bilmem
Dilimin sustuğu yerde gözlerim ile konuş
Benim konuşmadığım yerde
Ben konuşmasını bilmem
Ses ol sesime sustuğum yerde.
Mihrican Tunç
Kayıt Tarihi : 19.5.2022 16:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)