Ben Kandan Elbise Giydim Hiç Değiştirsin ...

Ondan sonra şimdi de yazı yazmış

sayfasına..

BANA KÜFREDİYORLAR DİYE...: )

Yahu niye küfretsinler

senin gibi bir aklı-bozuğu

KİM CİDDİYE ALIR Kİ ?

NE GÜZEL BİR ŞİİR DEĞİL Mİ

DOSTLUK ADINA !!!...

Kamera Arkası :))

Olası bir Türk ( !!! ) filmi senaryosudur.
Birçok filmde olduğu üzere
Genç jönümüz kızı bırakır.

Genç jönümüz bir fabrikatörün kızına takılıp kalmıştır.


Tanrı isteksizlik yaşarken
Kadın peygamber gönderme konusunda
........

Kendini dine verir.
Adeta bir peygamber vasfına sokar kendini.
Dokunduğu yerden su fışkırır.
İnsanların fikrini, zikrini değiştirmek için yırtınır.

.........
Yeri gelir taşlanır. oha' lanır,yuhalanır.
Mağara köşelerinde bir örümceğe duacı olacak durumlara düşer.
Yeri gelir çarmıha gerilip çivilenir.
Ya da bir firavundan korkup denizleri bile yarar.
......................
‘’ulan zor iş bu peygamberlik..koşarak ibadet eden bir dinin
kimseye faydası olmaz’’ der.

Tek çaresi şarkıcı kızı kucaklayıp ’son’ yazdırmaktır perdeye.

‘’nasıl koydum ama! ’’ .....

Esra Su

Kuyruğunu kıstırdı...

o kadın niye bağırıyor öyle ?

(Yahu, şu 'dahi' anlamındaki 'de- da'' ları ayrı yazmayınca siz, okumalarımı tırtıklıyorlar.) Hani çarpılmadım ben bu şiirle, sarsılmadım, yer yerinden oynamadı okuyunca ama bir derinliği var yine de. Bu yaşanan(?) daha farklı anlatılabilir miydi, belki evet, Sezai Karakoç daha iyi anlatabilirdi bence ama böyle yazmış işte, vardır elbet bir sebebi. Günün şiiri mi? Demek ki seçiciler bugün daha iyi bir şiir fark edememişler. O da onların dalgınlığı. Olur, bazen böyle de olur. Oysa Sezai Karakoç'un daha iyi şiirleri var buraya konacak, hem de çok.
Başka şairlerin de...

bende...

ölümü bile diliyle güzelleştirebilen bir şair baişka ne söylenebilir ki?

Gündüzün geceden farklı olmasında bir zihin yürütmek ne kadar kişilerce abes görünse de şu bir gerçek ki:herşeyi olduğu gibi kabullunmemek bilakis kabullenme gereksiniminin içeride ve dışarıda uyandırdıkları hisleri gözden geçirip akl-ıselim bir tavırla onlara yönelmek ve böylece onları kalbi hoş tutan bir sedayla kabullenmek gerekir.

Hepimiz aynı ölümü yaşayacağımıza göre statü olarak bir insanın şair olması ne onu çok faklı kılar ne de kutlu.Eğer ki öldükten sonra varlığını ispat edebiliyorsa bir insan be o işin eleştirisini yapamam.

Not:Cismen ölümden söz ediyorum.Öyle eseriyle ölümsüzlükten değil.Çünkü öyle olacak olsa kimse annesinin arkasından ağlamazdı.

Tabi ki eleştiri yapılır yahu kim demiş yapılamaz diye.Çünkü mükemmel diye bir şey yoktur.Bu yüzden eleştiri vardır.Olmalıdır.