Ben daha on üç yaşındaydım
Çıplak ayaklarım basarken yere
Hayata meydan okuyan tavırlar sergilerdi
Serserilik dolu çocukluk yaşları
Ben daha on üç yaşındaydım
Güç bela kurutulan çamaşırlarla
Dönerdik nehir kenarındaki
Üç beş saatlik su eğlencelerinden
Ben daha on üç yaşındaydım
Temiz bir kazak bırakmazdık
Dondurmaları büyük bir iştahla yiyip
Sonrasında külahlarıyla oyun oynarken
Ben daha on üç yaşındaydım
Kasnaklardan teker yapar
Evin içinde bir o yana bir bu yana
Koşturup en temiz camları kırarken
Ben daha on üç yaşındaydım
Bir kız sever ertesi gün vazgeçilirdi
Saçı örüklü kızların gözlerinden
Başka bir göze bakıp hayranlık duyarken
Ben daha on üç yaşındaydım
Bir ızdırabı bilmez hiç de umursamazdım
Yol kenarında bırakılan çöplerden
Mahalleye yayılan pis kokuların arasındayken
Ben hep on üç yaşındaydım
Çocuktum belki de yetişkinlerden
Daha yetişkin olmaya çabalayarak
Ben hep on üç yaşındaydım
Ufak tefek gördüğüm köpeklerin
Peşinden koşardım yalın ayak
Ben hep on üç yaşındaydım
Bir kör kurşunla yıkılan bedenimin
Soğuk sular ve eller gezerken üzerinde
Ben hep on üç yaşındaydım
Diğer yaşlara meydan okuyup
On üç yaşına kazık çakarken…
Kayıt Tarihi : 8.9.2008 12:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!