Ben hep on on yedi yaşında bir bebeğim,
hoşgeldini ciğeri yakan dünyaya deneğim.
Annemin umuduyum, büyümeyeceğim
ki karanlığı kutusunda saklı kalsın gecenin.
Ben hep on yedi yaşında bir çocuğum
geçmişini yazacak kalemlerin ucuyum.
Hep dişini sıkan o keskin uğultuyum,
ki çığlığım içinden ayrılmasın yüreğin.
Ben hep on yedi yaşında bir gencim
sevdadan beslenen o kırılmaz direncim!
Ve dağdan heveslenen yıldız kadar dincim,
ki aydınlığı sarsın yeryüzünü güneşin.
Ben hep on yedi yaşında yetişkinim,
ne hayata ne ölüme ne yaşayana benim kinim.
İsyana koyuldum on yedidir bozuk düzenim
ki acılığı, düzeni kanatmasın sistemin.
Ben hep on yedi yaşında ihtiyarım,
Ay altında yaşandı en güleç yıllarım.
Kahvaltında güneşini yutardım bu diyarın
ki ışığı bırakmasın yarım Ay güzelin!
Ben hep on yedi yaşında hayattayım,
annemin gülüşünde, babamın bileğinde rahattayım.
Kalemin en yaslı şiirine hastayım,
ki anlatsın acılı feryadını annemin!
Ben aslında on yedi yıl önce mezardım,
dünyanin halini gördükçe toprak kazardım.
Ve sen canım bizi yaşattığın kadarsın,
gül ki yaşa gözüm inan buna değersin!
Gittiğim yerlere sen de uğra yavrum
ki ayrılığı son bir kez tattırsın hasretin...
Kayıt Tarihi : 10.5.2017 20:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!