Çile, kederle yoğrulmuş bir ömrüm,
Sevda tokadı yemiş yetim gönlüm var,
Ben oyun oynamayı ayakkabı boyasında,
Soğuk geceleri kış ayazında,
Dert çekmeyi babamın yasında öğrendim,
Küçücük ellerim ekmek götürürdü üç nüfus eve
Kız kardeşimi okutmanın derdiyle
Yazıyı unutmuş parmaklarım,
Soğukta umursamazca çalışmaktan kırılırdı tırnaklarım
Aç kalmanın ne olduğunu
Sokak köpekleri kadar ben de bilirdim
Eve her geç gelişimde anamın telaşına
Benim eve birkaç fazla ekmek götürme çabam eklenirdi
Oyun oynamaya erken yaşta başlamıştım,
Büyüklerin oynadıklarından
Hem de en telaşlısından ekmek kapmacasından
Mahallenin en küçüğü
En dışlanmışı en fakiri
Suçum büyük gözüm kara
Çalışmaktan değil yüreğimdeki yara
Aşkı sokaklardaki duvar yazılarından,
Kavgayı ekmek sırasını bozanlardan,
Dürüst olmayı insana yapılan haksızlıklardan öğrendim,
Ellerim küçüktü, sakalım bıyığım yok…
Alnımda çizgiler olmasa da derdim çok…
Cebimde gündelik 3-5 kuruş nafaka,
Yüreğimde dünden kalan bayatlamış umutlar,
Gözlerim nemli soğuk mu yemiş?
Ağlamak mı onu kim demiş?
Bilmezlerdi…
Doğuştan bahtı karaydım,
Ben…
Ben hep 18 yaşındaydım…
Kayıt Tarihi : 1.10.2013 20:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!