Uzak yoldan geldim, belki hatırsız bir misafir; belki yollarını gözlediğinim, bilemem.
Hatırlar mısın bundan 5 yıl öncesini?
Yeşilköy Sahilinde ki o en güzel manzaralı bankta görmüştün ilk beni... Ne güzel dalgalanıyordu saçların, rüzgarla dans edişlerini ölene dek, kımıldamadan izlerdim bıraksan...
Sonra kalktın, süzüldün adeta her adımında. Birine gidiyordun, sanki o an hissetmiştim ellerimden kayıp gideceğini, oysa tanımıyordum, adını dahi bilmiyordum. Biri geldi karşıdan, sarıldın, güldün, elini tuttun; canım yanmıştı o an, sebebini bilmiyordum bile. 1.5 yıl sonra yaşanacakların dürtüsüydü galiba o an hissettiklerim. Hiç beklemediğim bir anda çıktın geldin, tanıttın, sevdirdin kendini. En güzel, en derin, en cesur, en acımasız ve en gerçek duyguları tattırdın bana. Pek hoyrattın, sanki küçük bir çocuk büyütüyordum ellerimle, kırmamak için sarfettiğim çabayı sende görüyordun, görüyordun görmesine ama yetmiyordu işte sana. Birşeyler eksikti... Tıpkı senaryosu bitmiş diziler gibiydi aşkımız; bitmesi gereken ama bitirilmemesi için diretilen, saçma sapan yeni oyuncular, yeni perdelerle oyalanan bir ilişkiydi. Ama ne yalan söyleyeyim özledim. Üstünden 4 yıl geçmiş olmasına rağmen özledim... Unutmadım!
Unutulur mu insanın ilk aşkı, ilk tecrübesi, ilk kıskanılışı, ilk sahiplenilişi... Asla.
Ne olursa olsun, şimdi bekliyorum. Aynı yerde, Yeşilköy Sahilinde. Karanlık var şuan önümde, hani olur da belki aydınlatırsın diye bekliyorum. Seni bekliyorum, 5 yıl önce gördüğüm, izlemekten bıkmayacağım manzaramı bekliyorum. Ama bu sefer yalnız gel, olur mu? Unutamadığın aşkların acısıyla, yanlış insanların güvensizlikleriyle değil, yalnız gel. Sevmezsin çok konuşmayı, konuşmasanda gel, sussanda...
Utangaçlıklarınla, alınganlıklarınla, hatalarınla, doğrularınla, yanlışlarınla gel. Ama n’olur kendini al da gel. Ben hala aynı yerdeyim, Yeşilköy Sahilinde...
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta