Bir dilek tuttum!
Annem ölmesin diye,
Sonra bir baktım ki,
Benim babamda yoktu…
Sadece ve tek kaldığımı,
İlk yere düştüğümde anladım!
Halbuki var sandığım dostlarım,
Bende varken varmış…
Sonra yürümek istediğimde,
Anladım ki yorgunum,
Aslında beni yoran,
Bana sevgi sunan olmayışıymış…
Tutunmak istedim sonra,
Sadece bir dal aradım!
Bir güle tutunmak istedim,
Meğer onunda dikeni varmış!
Sevgimi kaybetmekten korktuğum annemden,
Cesaretimi hiç görmediğim babamdan alırken!
Aslında onca kalabalığın içinde,
Bir kardeşimin olmadığına ağladım…
Ve susmadan ağlarken karanlıkta,
Oturduğum kaldırım taşının soğukluğuyla üşüdüm!
Aslında o kadar üşümüşüm ki;
Yorganını paylaşacak dostum olmadığını anladım…
Hep acıyla anladım hiç acıtmadan,
Ama hep acıtılarak…
Düşündüm sonra ben neden yalnızdım!
Sonra baktım ki bende olan o kalabalıkta yoktu…
Yüreğin olmalıydı ama tertemiz,
Bileğin olmalıydı ama demirden,
Alnın olmalıydı ama sadakatten,
Kendin olmalıydın ama harbiden…
Böyle düşünceliyken gördüm seni,
Sen mavinin en asi hali!
Beyazın siyahı tutsak aldığı,
Karanlık tenimin ruhu…
Böyle işte ben!
İşte böyleyim ben…
Sorma bana kendini
Ben seni diyemem…
Ömer KÜÇÜKKAYA
01:23 24.11.2006
Kayıt Tarihi : 24.11.2006 01:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kendisi yalnız olan ve sevdiğini diyemeyenlerin hikayesi
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!