Ben Böyle Değildim Eskiden

Ben böyle değildim eskiden
yüreğimde çırpınıp duran kan/atlarım vardı
yolumdan alıkoyamazdı kardı,tipiydi,borandı
vız gelirdi
güçlü bir diren/işim vardı
ki
(d) eğme gitsin
zavallı korkularım yoktu yenik düştüğüm
parmaklarımın ucunda karıncalar (g) ezmez
ruhum daracık bir mabedin içinde
sıkışıp kalmazdı duasız

Ben böyle değildim eskiden
baş koyardım doğrularıma
dolu dizgin atlarım dur durak bilmez
engel tanımazdı
mavi bir denizdi göz alabildiğine duygularım
(m) artılar uçardı üstümde
ne kırıntılar ne de (m) artıların yasası
en yüksekten uçan martı,en uzağı görendi
bir zamanlar yaşamın felsefesi
uzağı görsen ne
sıkışıp kaldıktan sonra yeni neslin (kı) sır döngüsüne

Ben böyle değildim eskiden
ruhumu dinlendiren uykularım vardı özlediğim
masallarım vardı çocuklarıma anlattığım
sonu güzel biten
gökten üç elma düşen
çok değil sayılı bir (zam) an öncesinde
özgürlük şarkıları söylerdim
dostluktan,güvenden,sorumluluktan
ve...
şimdi alkışlanır oldu şizoit korkular
nevro/tik sapmalarda gizem
kaygıyla örüldü binalar tuğlalar yerine
....ve şiirler
kural tanımaz sürücü ve yayalar yüzünden
yenik düştü trafik canavarına

Ben böyle değildim eskiden
bir kelebek dokunuşuydu serzenişler
cennet diye bir yer vardı
rüyalarımızda (g) örmek istediğimiz
rüyalarımızı (ç) aldılar bizden
tutsak ettiler (anl) atmayalım diye (g) ördüklerimizi
en yüksekten...

Ben böyle (d) eğildim eskiden
dingindim
fırtnadan sonra ses/sizlik
geceden sonra gün/düz
kıştan sonra baharlarım vardı

ben böyle değildim eskiden
yarınlarım dünlerde kaldı

Hilal Erboyacı