Ben Asiyim,
İsyankar değilim
Ne haramiyim ne harabi 
Ben Asiyim
Kuşandım isyan ahlakını
Lakin İsyankâr değilim
Ben Asiyim 
Giyindim zırhımı 
Çağın zorbalığına karşı 
Ne veliyim ne de deliyim
Ben Asiyim 
Çarkın dişlilerine karşıyım 
Tamahım yoktur zerresine 
Ne şah ne sultan ne bezirgân 
Ben Asiyim
Ne taç takmışım ne kral ne saray
Yorgun bir savaşçıyım, 
Dünyanın heva ve hevesine
Evvela  kendi nefsime karşıyım. 
Ben Asiyim 
Direnmekten yanayım 
Ama vazgeçmiş değilim.
Yalnızların dostuyum, gecenin gölgesindeyim.
Çölün ortasında değilim belki, ama fırtınanın tam gözündeyim.
Adım gibi sert, adım gibi kararlıyım;
Ben Asiyim, buyruk tanımam!
**
Düşlerim cebimde taşınmaz,
Bir köşe başında düşürdüm onu,
Ama dönüp almadım.
Yayılsın, sarsın asil yürekleri 
Kapatmadım kapıları ardımdan,
Çünkü benim kapılarım zincirsizdir,
Açık, uçsuz bucaksız…
Ben Asiyim 
Sınır tanımam!
**
Ben Asiyim
Kim demiş avareyim
Dağın eteğinden yuvarlanan çakıldan mesuliyetim 
Omuzlarımda yük küfesi 
Dünyaya gözünü açan yavrunun ümidiyim 
Hira’dan emilmişim
Mefkurem derin
Olimpos’a meydan okudum
Tanrı dağına çadırımı kurdum 
Kılıcım keskin
Ben gerçek bir devrimciyim
Ey sessiz devrimci, sabırla büyüyen tohum,
Bir yol göster bana;
Ben Asiyim, ateşle yürüyorum,
Karanlık mağaraları verdim ateşe
Kıvılcımlar aleve dönüştü
Zifiri karanlığa kafa tuttum
Meşaleyi öteye ulaştırmak için habire koştum 
Şimdi sırrımı açıklıyorum 
Ben Asiyim
Karanlıkla savaşıyorum.
**
Ben asiyim
Esir değilim 
Esaret zincirlerini kıralı epey zaman oldu 
Kurallar, sınırlar ne ifade eder ki bana?
Kimmiş bana haritaları çizen,
Sınırlara döşenen mayınları patlatalı yıllar oldu 
Yeryüzünün hapishane duvarlarını
Yıktığım balyozu astım kapısına
Kim devirdi diye şaşkın şaşkın soruyorsun 
Sor kapıya astığım balyoza
Devrimci bir bir devirdi
Ben Asiyim,
Hira’dan süzülen sütten beslendim
İşte buradayım 
Hep aynı noktadayım 
Hira dağının çocuklarıyla aynı saftayım 
Sonların başladığı,
Başlangıçların bittiği yerdeyim.
Uzun ince bir yol üstündeyim,
Ama o yol benim adımlarımla çizilir
Düşlerimin gittiği her yerdeyim 
Ben asiyim 
Güneşin doğduğu battığı yerdeyim 
Mayından sınırları tanımam!
**
Ben Asiyim 
Bağrım yanıktır benim
Ne fırtınalar yemişim 
Ne kar ne yağmur beni serinletmez,
Fosfor bombaları yağdı üzerime 
Çünkü ben kurşunların arasından yürüdüm
Güneşim ne doğar ne batar,
O hep gökyüzünde 
Gün ortasında 
Mevsimler dönmez,
Ayaz uzadıkça uzar
Ben hep baharı beklerim
Kuşlar bana hep bir güvercinin kanadıyla gelir,
Özgürlük habercilerimdir benim
Kurtuluş haberi yaymak için
Haber taşıyor güvercinler
İnsanlara bakmam;
Sadece masum çocuklar,
Masumiyetleri kadar severim
Ben Asiyim 
Özgürlük savaşçısıyım
**
Ben asiyim
Ne tanrıcıklarım ne putlarım var benim
Yalnız bir ona sevdalıyım 
Kırdım geçtim geride her ne varsa 
Yalnız muradım ona,
Bir dokunuşla titrerim,
Ama kimse bilmez;
Ben Asiyim.
Kendi şarkılarımı söylerim lisanımla
Melodiye uymaz
Acılar barındırır şarkılarım
Eşlik eden olmaz
Ben yalnızım 
Dostluğum yalnızlığa
Şehirlerim köylerim var benim 
Dağlarım var benim başı dik,
Şehirlerim taşlarla çevrili
Buraya aitim
Gecenin karanlığına meydan okuyorum
Meşaleyi taşıyorum 
Söndürmem “lambadan titreyen alevi”
Öykülerim, hikayelerim var
Ve uzun, uzun
Ben asiyim
Bu dünyaya baş eğmem
Ve yalnızca ona
Yalnızca ona
(E.B/2024)
Kayıt Tarihi : 15.12.2024 23:10:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!