Ben Asiyim Şiiri - Eyüp Beyhan

Eyüp Beyhan
30

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ben Asiyim

Ben Asiyim,
İsyankar değilim
Ne haramiyim ne harabi
Ben Asiyim
Kuşandım isyan ahlakını
Lakin İsyankâr değilim
Ben Asiyim
Giyindim zırhımı
Çağın zorbalığına karşı
Ne veliyim ne de deliyim
Ben Asiyim
Çarkın dişlilerine karşıyım
Tamahım yoktur zerresine
Ne şah ne sultan ne bezirgân
Ben Asiyim
Ne taç takmışım ne kral ne saray
Yorgun bir savaşçıyım,
Dünyanın heva ve hevesine
Evvela kendi nefsime karşıyım.
Ben Asiyim
Direnmekten yanayım
Ama vazgeçmiş değilim.
Yalnızların dostuyum, gecenin gölgesindeyim.
Çölün ortasında değilim belki, ama fırtınanın tam gözündeyim.
Adım gibi sert, adım gibi kararlıyım;
Ben Asiyim, buyruk tanımam!
**
Düşlerim cebimde taşınmaz,
Bir köşe başında düşürdüm onu,
Ama dönüp almadım.
Yayılsın, sarsın asil yürekleri
Kapatmadım kapıları ardımdan,
Çünkü benim kapılarım zincirsizdir,
Açık, uçsuz bucaksız…
Ben Asiyim
Sınır tanımam!
**
Ben Asiyim
Kim demiş avareyim
Dağın eteğinden yuvarlanan çakıldan mesuliyetim
Omuzlarımda yük küfesi
Dünyaya gözünü açan yavrunun ümidiyim
Hira’dan emilmişim
Mefkurem derin
Olimpos’a meydan okudum
Tanrı dağına çadırımı kurdum
Kılıcım keskin
Ben gerçek bir devrimciyim
Ey sessiz devrimci, sabırla büyüyen tohum,
Bir yol göster bana;
Ben Asiyim, ateşle yürüyorum,
Karanlık mağaraları verdim ateşe
Kıvılcımlar aleve dönüştü
Zifiri karanlığa kafa tuttum
Meşaleyi öteye ulaştırmak için habire koştum
Şimdi sırrımı açıklıyorum
Ben Asiyim
Karanlıkla savaşıyorum.
**
Ben asiyim
Esir değilim
Esaret zincirlerini kıralı epey zaman oldu
Kurallar, sınırlar ne ifade eder ki bana?
Kimmiş bana haritaları çizen,
Sınırlara döşenen mayınları patlatalı yıllar oldu
Yeryüzünün hapishane duvarlarını
Yıktığım balyozu astım kapısına
Kim devirdi diye şaşkın şaşkın soruyorsun
Sor kapıya astığım balyoza
Devrimci bir bir devirdi
Ben Asiyim,
Hira’dan süzülen sütten beslendim
İşte buradayım
Hep aynı noktadayım
Hira dağının çocuklarıyla aynı saftayım
Sonların başladığı,
Başlangıçların bittiği yerdeyim.
Uzun ince bir yol üstündeyim,
Ama o yol benim adımlarımla çizilir
Düşlerimin gittiği her yerdeyim
Ben asiyim
Güneşin doğduğu battığı yerdeyim
Mayından sınırları tanımam!
**
Ben Asiyim
Bağrım yanıktır benim
Ne fırtınalar yemişim
Ne kar ne yağmur beni serinletmez,
Fosfor bombaları yağdı üzerime
Çünkü ben kurşunların arasından yürüdüm
Güneşim ne doğar ne batar,
O hep gökyüzünde
Gün ortasında
Mevsimler dönmez,
Ayaz uzadıkça uzar
Ben hep baharı beklerim
Kuşlar bana hep bir güvercinin kanadıyla gelir,
Özgürlük habercilerimdir benim
Kurtuluş haberi yaymak için
Haber taşıyor güvercinler
İnsanlara bakmam;
Sadece masum çocuklar,
Masumiyetleri kadar severim
Ben Asiyim
Özgürlük savaşçısıyım
**
Ben asiyim
Ne tanrıcıklarım ne putlarım var benim
Yalnız bir ona sevdalıyım
Kırdım geçtim geride her ne varsa
Yalnız muradım ona,
Bir dokunuşla titrerim,
Ama kimse bilmez;
Ben Asiyim.
Kendi şarkılarımı söylerim lisanımla
Melodiye uymaz
Acılar barındırır şarkılarım
Eşlik eden olmaz
Ben yalnızım
Dostluğum yalnızlığa
Şehirlerim köylerim var benim
Dağlarım var benim başı dik,
Şehirlerim taşlarla çevrili
Buraya aitim
Gecenin karanlığına meydan okuyorum
Meşaleyi taşıyorum
Söndürmem “lambadan titreyen alevi”
Öykülerim, hikayelerim var
Ve uzun, uzun
Ben asiyim
Bu dünyaya baş eğmem
Ve yalnızca ona
Yalnızca ona
(E.B/2024)

Eyüp Beyhan
Kayıt Tarihi : 15.12.2024 23:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!