Aşgarın yerini almıştır gölük
Çomağı geçmiştir şimdiki çelik
Uslu gez usul bas zemin çok çürük
Toprak belli değil taş belli değil
Sohbetler soğumuş sevgiler sönmüş
Arka bildiklerim meğerki önmüş
Mevsimlerin bile moreli dönmüş
Bahar belli değil kış belli değil
Kimisi ho diyor kimisi de hu
Tavlanan ayıdır avlanan ahu
Bu nasıl iş nasıl gidiş beyahu
Perşenk belli değil peş belli değil
Zahir olunca ki aşkı ziyafet
Zay etmez mi bu iffeti o afet
Karma karış olmuş kılk kıyafet
Erkek belli değil eş belli değil
Bu hastalık halka nerden bulaşmış
Hayasızlık dersen haddini aşmış
Tencere tutuşmuş tarhana taşmış
Kepçe belli değil aş belli değil
Darı değildir ki düzlere saçak
Dert dinleyen yok ki derunu açak
Zirveler olmuştur zeminden alçak
Ayak belli değil baş belli değil
Zevraki sen kendi kendini kına
Taş atmaki taşradaki şaşkına
Lakin yanıyoruz hep hiç aşkına
Kuru belli değil yaş belli değil
Kayıt Tarihi : 6.1.2012 20:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!