Belli Değil Şiiri - Garib Garib

Nedir gardaş bu alnımızdan teri cebten akçeyi aldılar…
Bir kuru ekmek soğanımız vardı
erketesiz çaldılar…
Ekmeği taştan çıkaran yiğit kayıp,
yerine küpeli saldılar…
Hele bak şu hal aynasına erkekmi kadınmı belli değil…

Utanılır ayıplara şimdi gidilir oldu can ata ata…
İsyan su gibi akar oldu şu üç günlük hayata…
Taze peşinden koşarken, şükür küstü bayata…
Ekmek aslanınmı, yoksa çakalın ağzındamı belli değil…

Zaman ahir, biri azar tokluktan,
beriki yokluktan ağlar…
Kimi kursağı yağ, kimi açlıktan karnına taş bağlar…
Kafi fukaraya birkaç lokmada, yetmez aç göze altın dağlar…
Şu birbirini yiyenler, insanmı yamyammı belli değil…

Çağdaşlık dediler , uğruna kaybettik
O kutlu izi…
Medeniyet denen köpeğe kaptırdık baldırı, dizi…
At koştururken ceknk meydanında batağa çektiler bizi…
Karışmış birbirine, itin izimi ,yoksa atınmı Belli değil…

Harama kapalıyken, boyalı cilalı yüze açıldı gözler…
Boş yere gidiyor artık, o yol gösteren sözler…
Şu dik kafalara nasihatta, cümle ulema acizler…
Uyuşmuş beyinler, sarhoşmu ,ayıkmı belli değil…

Seherde secdeye konulan başlar,
kalkmaz uykuda…
Din düşmanı elde bıçak bekler, her köşe başı, kuytuda…
Melun şeytan sinelerden neyi çalıp yerine koyduda…
Dili hali başka, şu görünen küfürmü imanmı belli değil…

Kravatlı zulümün dili tatlıda, eli yaraya tuz basar …
Aldanma, yılana bin yıl bal İçirsen , gene zehir kusar…
Hak sahibi hak idda ederken şu çakma adalet zaten susar…
O tepelerde görünenler ayakmı, başmı belli değil…

Hem bir geceden öte geçemiyor şu zamane sevgileri…
Elektriğe ceyrana bağlı hep ayrılma nedenleri…
Hangi çöldeki Mecnun, göresin adam gibi sevenleri…
Uğruna candan geçilen, artık yarmı yılanmı belli değil…

Zordur çözülmez şu insan, çetrefilli bir bilmece…
Kimi yanında, kimi arkanda olur çarkın hep dönünce..
İki yüzlüye bile hasret kalırsın bin bir yüzlüsünü görünce….
Maske altı görünmüyor ki, dostmu hayınmı belli değil…

Şu dönek dünya fanidir iki gözüm, sen baki sanma…
Dumansızdır ateşi , gölnüne dert edip boşa yanma…
Ömür verirde, kastı tatlı canadır sakın kanma…
İçinde Ecel gezer, yolunu bu günmü keser yarınmı belli değil…

Aldanma pahana ucuza satar seni
bu dünyadaki pazar…
Hem bekler seni alıcı, kimi adına kabir der kimi mezar…
Toprak sofrasında gün be gün eksilirsin azar ,azar…
Adını bir dost mezar taşına yazarmı, yazmazmı belli değil…

Bu gün üstündesin, yarın başına geçer şu altındaki zemin…
Unuttunmu neydi elest bezminde verdiğin
o yemin…
Bu hayat denizinde ilahi rüzgarla yürür ancak gemin…
Pusulan kırıksa, gittiğin rota doğrumu yanlışmı belli değil…

Ak günlerden karaya döndü, onca aydınlık gün…
Şu hayat mazluma matem yas, zalime bayram düğün…
Duy, hem isyan, hem ah vahla dolu
heryeri göğün…
Beklenen o büyük kıyamet, uzakmı yakınmı belli değil…

Çoktan attık sefayı bir köşeye, hüzünle yalnız kaldı yüzüm…
Yok dosta düşmana, bundan sonra kendime sözüm…
Rafık sen söyle, ben bulamadım
bunca işe bir çözüm…
Yolun sonunda son kelamız eyvahmı eyvallahmı belli değil…

Bu hayat denizi dalgalı, her fırtınada yürümez bu kayık…
Çok dalma mest olur boğulursun ,
sen kalasın ayık…
Olurya batarsan tut adamlığı,
kurtarmaz sakal bıyık…
Hele diyesin, gariplerin çektiği bunca çile şermi hayırmı belli değil….