Ben sana merhaba dedim
Bir sabah hayatıma güneş ışığı misali süzüldün girdin
Sana nasıl elveda diyebilirim şimdi
Perdeler hâlâ açık
Kapılar kilitsiz ...
Bin tane kapıyı kapatsamda içimde
Yüzüne çarpsamda git diye
Biri yine sana açılıyor
Bin tane ışığı söndürsemde içimde
Biri hep orada yanıyor
Bir mum ışığı gibi önemsiz
Oysa öyle aydınlatıyor ki karanlığını
Karanlıklarından görünmüyor kalbin
Varamiyorum sana
Çıkamıyorum yoluna
Çıksam biliyorum
Kalbim tuzla buz olacak
Sevmek yetiyor demiştin ya
Yetseydi ne aydinliklar karanlığa çıkardı
Ne de karanlıklar aydınlığa
Ne de ben ruhunu terk etmek isterdim
Bütünleşmek isterdim ruhunla
Teninle tenimin buluştuğu gecelerdeki gibi
Ruhlarımız sarilsin birlikte dans etsin isterdim
Sevişmek sadece bahaneymiş
Susadım sevgine
Teninden içeri ruhunu özledim...
Ruhunla bana bakışını...
Sevgiye susayan kurumuş o dudaklarımla öpmek isterdim dudaklarını
Bir deli gibi ...
Ruhum ruhuna akar mıydı o zaman
Koskoca bir denizi yüzerek gelebilir miydin bana
Yada ben sana...
Derinliğini ve mecalimizi umursamadan..
Tek kanatlı kuşlar yine de uçamaz mı
Sevgiye açsa bile
Yada susamışsa sevilmeye
O dermanı kendinde bulamaz mı?
Belki sevilmek uğruna...
Değmez mi şu saatten sonra sevmek ve sevilmeye?
Yada çok mu geç kaldık
Perondan kalktı mı tren ?
Hangimiz yetişemedi birbirine ?
Peki yetişebilmek için neleri geride bıraktık?
Kim vazgeçebildi gururundan yada inadından
Aşk uğruna?
Kim derinliğini bilmediği denizde yüzebilir korkusuzca ?
Kim yaralandı aşkın bu savaşında?
Kim yaraladı?
Sen bensizliği bilirsin
Ben sensizliği..
Ama sen yaşamadın hiç
Bilemezsin umutlarının sönmesini bir bir
Sen hiç umutsuzluklar içinde umut ettin mi göklerden
Tutamazsın bazen gökteki yıldızları
Kayarlar uzak görünürler senden
Çok uzak...
Bazen bir dilek hakkın vardır
Ve sen rüyan olduğunu bilmezsin
Başka dileklerde buluşuruz belki
Başka yıldızlarda
Belki bu defa birbirimizi dilemeyiz
Belki başka dilekler tutarız
Ruhlarımız birbirinden kopunca...
Yavaş yavaş!
Belki mutlu oluruz ..
Belki rüyalarda buluşuruz...
Belki sonbaharda
Belki bir ilkbaharda...
Ben söz verdim kendime
Artık dilek tutmak yasak
Yasaklarda seveceğim seni belki de
Bu mayın tarlasından uzaklarda ...
Ne olur tuzla buz etme beni ..
Sevdiysen başka dilekler tut bundan böyle
Benim yıldızımı unutma ama
Yıldızımızı...
Umudumuzu ..
Ve umutsuzluğu...
Sevgiyi
Sevilmeyi ...
Ruhunla sevmeyi birinin tenini ...
Baksana göklerdeki uçan rengârenk balonları
Gördün mü
Tutmak istediğini biliyorum
Deli gibi istiyorsun beni
Yokluğumu da iliklerine kadar hissetmek istiyorsun
Sevişmemizde tenimi hissettiğin gibi
Dilemek istiyorsun beni göklerden
Çocukça sevmek istiyorsun
Sevilmek uğruna acıtmak istiyorsun yüreğimi
Ama sevilmek böyle birşey değil
Bilmiyorsun...
Girmek istiyorsun ruhuma
Hapsolmak istiyorsun ciğerlerime...
Nefesimi kesmek istiyorsun...
Terk etmek için ölüyorsun
Öldürüyorsun...
Seni mi ?
Hâlâ seviyorum
Biliyorsun ...
Uğruna çocukluğumu terk edemem biliyorsun
Düşlerime ihanet edemem...
Ruhunla sevilmek istedikçe
Ruhumu incitiyorsun...
Sevgiye değer veriyorum
Sen olmasan bile.
Sevmek istiyorsun ...
Sevemiyorsun..
Görüyorum..
Çünkü gidiyorsun
Limanımizi siginagimizi terk ediyorsun ...
Öyle bir veda ki seninki
Dilinde aşk sözcükleri
Elinde hançer. .
Sandra Şentürk
Kayıt Tarihi : 7.4.2023 22:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!