Hangi cezanın mahkumiyeti bu?
Ruhum özgürlüğe böylesine aşıkken
Bitmez umutlarım var benim
Gökyüzü,uçan kuşlar
Miadını doldurmadı yarınlar
Tutabilir misin yüreğimden?
Eteklerinin altına saklama beni.!
Bırak kalayım çamur, balçık içinde.
Varsın bombalar düşsün küçelerime,
Koruma!
Bastırma beni kalbine,
Ruhuna gömsen de bil ki nafile.
Söyle!
Şimdi hangi menekşe açar ardımdan
Su vereni olmadıkça
Hangi yeşil göz kırpar maviliklere
Su böyle berrak
Yağmur nazlı nazlı yağar mı?
Türkülerim vardı
Henüz okunmamış
Soğuk kış sabahlarında üşürken sarıldığım umutlarım
Her bakışımda anlatmaya çalıştığım sözlerim
Siz benim hep hırçın bakan gözlerimi gördünüz
Oysa dökmeye hazır ne çok gözyaşı vardı
Yoruldum.....
Boyalı,maskeli yüzlerden...
Dağ çiçekleri getirin bana....
Gül bahçeleri sizin olsun...
Güneşe sevdalı yarınlarım var...
Heybemde umutlarım...
Ölümü oyun sanırdım küçücük bir çocukken
Gidenler hep gelecekmiş gibi bakardım kapılara
Ben hep o açılmayan kapılarda
Gelmeyecek olanı beklerken
Ne baharlar Zozanlar gördüm
Umutlarımı dirhem dirhem biriktirerek
Artık ağlamıyorum
Sözler,cümleler yaralamıyor,
Ceplerimi boşalttım
Yere düşerken
Çıkardığı gök gürültüsü
Sesi kulaklarımda hüznün
Bizim kitabımızda dostluk yüreğe yazılır...
Kıymet bilmeyenler olur elbette.
Sırtımızdan vuranlar da.
Salaş sokakları sevdiğimizden olsa gerek,
Yoksulun gülümsemeleriyle canımıza can katılır.
Bazen küçelerde dökülür dizeler bazalt taşlarına
Artık ağlamıyorum
Sözler,cümleler yaralamıyor,
Ceplerimi boşalttım
Yere düşerken
Çıkardığı gök gürültüsü
Sesi kulaklarımda hüznün
Tüm renklerini gördüm hayatın
Gök kuşağımı ben çocukken çaldılar
kocaman eller dokundu düşlerime
Tuvalime hep siyahları bıraktılar
Uçurtmalarım vardı, gökyüzünde gelin gibi salınan
Bulutlarla yarışan, serçelerle konuşan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!