Belgesiz piknik yapmak yasaktır

Muzaffer Uzunkaya
384

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Belgesiz piknik yapmak yasaktır

Gönüllerden eksildikçe imanlar,
Artık sınır tanımaz oldu insanlar.
Hürriyet denilen değeri anlamadık,
Her istediğimizi yapacağız sandık.

Örnek aldığımız insanlar azaldı,
Değerlerimizi gelecek nesillere aktaramadık.
Bahaneler ürettik sürekli kendimize,
Bir türlü aslımıza ulaşamadık.

Değerlerimizi kaybettiğimiz anda,
Her işimizde oldu bir noksanlık.
Titreyip aslımıza dönmeliyiz,
Biz eski değerlerimizle tamamdık.

Biz batıdan sanayisini alacaktık,
İslam ile uyuşmayan hallerini aldık.
Biz üretmedik, dışarıdan satın aldık,
Böylece yıllarca geride kaldık.

Ne zaman bir insanımız icat yapsa,
“ Eski köye yeni adet getirme “ dedik.
“ Bu işlerle niye uğraşıyorsun,
Gidip hazırını satın al “ dedik.

Yetkili olursam Kanun çıkaracağım,
Her işin bir belgesi olması şarttır.
AB kriterleri de bunu istiyor,
Belgesiz piknik yapmak yasaktır.

Sözümüz tüm insanlara değildir,
İyiler değerlerimize sahip çıkmaktadır.
Kötü davranışlara ceza şarttır,
Belgesiz piknik yapmak yasaktır.

Sorulduğunda “ Müslüman’ım ” diyoruz ya,
İşlerimiz gerçek İslam’dan uzaktır.
Kendimizi yeniden yapılandırmalıyız,
Belgesiz piknik yapmak yasaktır.

Piknik yaptık, ateş yatlık,
Dekarlarca ormanı kül ettik.
Yaptığımız atıkları orada bıraktık,
Biz toplamadık, Japonlara toplattık.

Şüphesiz başta eğitim gelmektedir,
Her şeyin kontrol edilmesi şarttır.
Kurala uymayanlar anında cezalandırılmalı,
Belgesiz piknik yapmak yasaktır.

Yenikapı ruhuyla ayağa kalktı Milletimiz,
Artık taşlar yerine oturacaktır.
Üreteceğiz, kendi kendimize yeteceğiz,
Belgesiz piknik yapmak yasaktır.

10.09.2018
Bulancak/GİRESUN

Muzaffer Uzunkaya
Kayıt Tarihi : 11.9.2018 19:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ormanların içinde piknik yapanların bıraktıkları atıkları görünce insanın yüreği sızlıyor. Deniz kenarlarındaki çöpleri ve diğer atıkları biz bırakıyoruz, yabancılar ve özellikle Japonlar topluyor. İngilizce, Fransızca ve diğer yabancı dilleri öğreniyoruz da “ Osmanlıca öğrenelim “ dediğimizde maalesef bazı insanlar gereksiz görüyorlar. Hal bu ki Osmanlı belgelerinin çoğunu yabancılar ve de özellikle Japonlar okuyor. O yüzden Japon “ Ben Japon’um Osmanlıca öğreniyorum, sen Türk’sün Osmanlıca öğrenmiyorsun, sen mi yabancısın? , ben mi yabancıyım? . “ diyor. Bizzat şahit oluyorum küçücük çocuklar yediği çikolataların kabını fütursuzca sokağa atıyor. Büyükler sigara izmaritlerini, sigara kutularını, çöp poşetlerini hiç utanmadan arabalar hareket halindeyken sokağa fırlatıyor. Deniz kenarında insanlar yedikleri gıdaların artıklarını, poşetleri oralarda bırakıyor. Bir taraftan Belediyelerin temizlik görevlileri temizlemeye çalışırken diğer taraftan bir kısım insanlar pis etmek için sanki birbirleriyle yarışıyorlar. Şair diyor ya “ Sen zanneder misin ki benim hep elemlerim, Heyhat ben nevaib-i eyyam-ı inlerim. ( Halkın dertleriyle inlerim.) Bunları görünce yapabildiğim tek şeyle yani şiirle dile getiriyorum. Kendime şair diyemem. Sadece hislerimi dile getiriyorum. Bu işleri yapmayan insanlar lütfen alınmasınlar. Bir yağmur yağdığı zaman sokağa atılan o çikolata kapları ve poşetler menfezleri tıkamakta ve sular caddelere taşmakta olup, sıkıntı olmaktadır. Bütün bu olumsuzlukların önlenmesi için yeni yetişen nesillerin çok küçük yaşlardan itibaren eğitilmesi ve büyüklerin de davranışlarıyla örnek olması gerekmektedir. Buna uymayanlara ceza verilmesi şarttır. Eskiden iş arayan birine “ Ne iş yaparsın “ denildiğinde “ Her işi yaparım “ diyordu. Hayır kardeşim! En iyi hangi işi yapıyorsan belgeni alacaksın ve o işin sorumluluğunu yükleneceksin. Bu şiirin asıl teması da tam budur. Herkes en iyi yaptığı işi bütün sorumluluğunu yüklenerek yapacak ve böylece mesleğini bir yükseğe taşıyacaktır. Bu şekilde toplum her sahada yükselecektir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muzaffer Uzunkaya