karanlığın koynundayım
saatler hasretin vuslatına yarım
yine zifiri karanlık
yine karanlığa tan olup damlayan gözlerin
karanlıkta demleniyor bulanık ruhum
ah! Gözlerin gecenin bir yarısı
gözlerin belâ şafağı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ve gün battıktan gün doğana dek kibirlenir insan insana.
Acizlerin sesleri yankılanır bir kabirbaşındaki mezarlık kuşunun bestelediği sesin özlemi.
Ve otların çamurlara duaların aminlere rüzgarla harmanlandığı şems vakti acıların bestesi.
Ve türkü gibi çağırır günün sohbeti.
Acı denizi yudumlayan martı gibi özlemleri nefsin.
Kim tutacak şimdi bu yolları gecenin çobanlarından b/aşka.
Hangi dua yaracak korkusuzluğu.
Ve hangi anahtar duadan b/aşka zincire vurulmuş Gönüller’i vuracak.
Serpilmiş kalblerin bahçelerine tohum.
Ardına kadar açık göğün seyrederken zöhre yıldızını.
Kasım ayında Cumartesi gecelerinde insanda marifet ilmi bir saat gibi.
Nasiplendik elhamdülillah.
Aşkınız daim olsun.
Yüreğinize sağlık.
Allaha emanet olun.
Selam ve dualarımla.
Bazı gözler vardır, güldürür, bazı gözler de böyle keser keser öldürür. Gecenin siyahıyla gözlerin karası bir olmuş, seven yüreği karanlık dehlizlere sürüklemiş. Güzeldi, beğeniyle okudum Filiz Hanım'cığım. Yüreğine sağlık, kutlarım.
Duyguların abartılmadan anlatıldığı, sözcüklerin okuyucuya daha yakın geldiği güzel bir şiir....
Özlenen sevgilinin iz bırakan gözlerini anlatan bu kadar güzel bir şiire, şiiri daha güzel anlatan bir başlık çok daha uygun olabilirdi...
Şiirinizi ve sizi kutlarım Filiz Hanım.... Saygılarımla.....
gözlerin belâ şafağı
yüreğimde bir avuç cam
senin o kesen gözlerin.......
Sevdayı kanatan gözlerdir....Çok etkileyici dizeler Filiz Hanımcığım tebrik ederim. ++ant.
Bu şiiri çok önce okuyup yorumlamıştım sanıyorum. AMA ALTINDA YORUMUM YOK. oLSUN...yeniden okumak çok güzeldi.
Kalbe giden yol önce gözlerden geçer diyerek kutluyorum güzel şiiri Filizciğim. Nicelerine...Sevgimle...
Tekrar şiirdeyim..
Etkili şiiri ve değerli şaireyi bir kez daha kutluyorum..
'Ah! O gözler.. Neler sığmaz ki içine..
Günahı besleyip büyüten de gözlerdir.. En masum düşlere kapısını açan da..
En çok sevdaya yakışır 'bir bakış..' İlk vurgunu yiyen gözlerdir çünkü.. Bir başka gözün içinde kalır, 'evet, ben de' cevabını ilk gözler verir..
Şiir, öyle güçlü işlemiş ki o gözlerin etkisini.. 'Bela Şafağı' koymuş adını 'o gözlerin..' Belli ki karanlığın en koyu anında dahi baktığına akabilen, onu esir alan bütün hislerin odağıdır o gözler..
Çok etkili bir şiir Filiz Hanım.. 'İki Sırlı Ayna' şiirime boşuna nazire değil..
Gönülden kutluyorum sizi ve şiirinizi..'
Bir yüreğin, bir yürek için çarpması ne güzel. Ve ondan da güzel olan dizeleri yansıması. Yürekten kutluyorum. Nice paylaşımlara... Esenlikler içinde...
Ah! O gözler..
Nele sığmaz ki içine..
Günahı besleyip büyüten de gözlerdir.. En masum düşlere kapısını açan da..
En çok sevdaya yakışır 'bir bakış..' İlk vurgunu yiyen gözlerdir çünkü.. Bir başka gözün içinde kalır, 'evet, ben de' cevabını ilk gözler verir..
Şiir, öyle güçlü işlemiş ki o gözlerin etkisini.. 'Bela Şafağı' koymuş adını 'o gözlerin..' Belli ki karanlığın en koyu anında dahi baktığına akabilen, onu esir alan bütün hislerin odağıdır o gözler..
Çok etkili bir şiir Filiz Hanım..
'İki Sırlı Ayna' şiirime boşuna nazire değil..
Gönülden kutluyorum sizi ve şiirinizi..
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta