Yoksulluktan şikayeti olmayanlar, bol parası olanlar, elbette magazin sayfalarının tiryakisi olurlar… Magazinin hedef kitlesi değil mi bol paralılar… Nrs ve kızı da bunlardan… Babadan kalmış mal, bi o kadar da emekli maaşı, ayda girer ana kıza sekiz on bin… Ne içindir para? Tabi ki yenmek için… Ye anam ye… ye kızım ye… Maşallah iyice dolar küfe… Kantar evde hazır ana-kız her sabah tartılır. Kilolar sanki tartı aracını görünce korkudan atılacakmış gibi kantarın gözüne bakılır… Ana 110, kız 90, aranır mı bu evde noksan… her şey dört dörtlük… ama ekonomik krizlerin kronik olduğu ülkelerde tasarruf etmek için dar tutuluyor götlük… Ne sandalye dayanıyor bunlara, ne koltun… Sonra zayıflamak moda… modaya uymamak yakışır mı bu forsa…
Magazin sayfasında gözlerine takılıyor ilanlar… Bir günde iki santim incelecekmiş bel… İki santin ne ki demeyin… Siz onu, magazin sayfalarından ve günlerdeki dedikodulardan dinleyin… Motor rektefiye edenlerde tölörans %05 olurda burada olmaz mı? Bir makinaya verilen değer insana verilmez mi? Magazin demek ralliye çıkacak arabaları hazırlamak gibi, hazırlamak sosyateyi… yarış kilolular arasında… Korse ile belini inceltenler bile meydan okuyor meclise… Kız belim bi santim incelmiş… Kurbanlık seçer gibi eller uzanır o bele… Gıdklama kızzz…
Bir günde beli iki santim incelten adres… şema… yer tarifi… sunucunun ince tarifi… Ne kadar ciddi… Bir de sağlık bakanlığı tuğrası oldumu altında… Özür dilerim bakanlık tuğrası öyle aşağıya düşürülmüş baş köşede, deyme keyfine… Başka ne için gerek duyulur ki altına? Ver gitsin…
Kilo kaba kaçıyor… Edebiyatçı gibi, hassas bunlar. Bir sözü iki baskı yapmıyorlar. Kilo ile konuşanlar sıradan kurumlar. Artık onlardan çok, tat vermiyor. Bu kuruluş devrim yapmış, işini sağlama bağlamış… Randevu almadan da kabul etmiyor… Telefonla rezervasyon yapılıyor… %25 havale verilen banka hesabına yatırılıyor. Ne kadar banka varsa hepsinde hesap numarası hazır. SSK’ bile bu kadar çok banka ile çalışmadığına göre, işte daha sağlam bir kurum. Paralar hesaba yatırılıyor. (bin liracık)
İyi de sabah 7 akşam yedi eczanede fırdönen Nihat beye ne denilecek… Senaryoda ana-kız anlaşıyor. Nihat’cım biz ana-kız alışverişe çıkacağız bu gün, dışardayız… İtiraz edecek değil ya, bu kadar servete konan damatcım… Olur karıcım…
İzmir’den İstanbul’a uçak biletleri ayarlanmış…
Sabah Nihat’tan sonra ana-kız hemen arabaya atlayıp 8.00 uçağıyla İstanbul… saatinde o önemli randevuya yetişiyorlar… Hem de onbeş dakika önceden, ön sekreterlik ince iltifatlarla ikramlarını yapıyor. Tam saatinde hanımları içeri alıyorlar… Ölçüler alınıyor… Başlıklı kağıtlara yazılıyor… İnsan
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta