Gözlerin bir yağmur tanesi gibi düşüyor önüme, saçların dalgalar halinde kıyıma çarparken, sesin bir fırtına gibi beni ordan oraya savuruyor. Bastığın yerde güller bitiyor ve sular çağlıyor sanki ellerinde. Ben bekliyorum seni.
Ne de güzeldi öyle değil mi? Senle geçen her dakika, her saniye. Güzeldi fakat yoksun şimdi. Sensizim, yalnızım, üşüyorum. Sensizlik, koca bir şehirde ki sessizlik gibi. Dilim tutulurcasına bakarken yüzüne, en sevdiğin şarkıyı söyleyen ben değilmişim gibi.
Ben bekliyorum seni.
Vazgeçmek nedir bilmez hayallerim hep seninle süslenmişti, izlediğim her dizide sen vardın, ben vardım, biz vardık. Ve insanın okudukça okuyası gelen romanlar gibiydi aşkımız. Kapağında sen vardın, senin gözlerin vardı ama ben yoktum.
Ne olursa olsun ben yine de bekliyorum seni.
Ağacın dallarındaki yapraklar gibi savruluyorum rüzgarınla, içimde söylenmeyi bekleyen kelimeler çürümeye yüz tutmuş ve karanlığı dost bellemiş kalbim yokluğunda. Karanlıktan nasıl korktuğumu en iyi sen bilirsin. Ama sonunda sen varsın diye karanlığın tam ortasında bekliyorum seni. Korkarak, içim buruk bir şekilde bekliyorum seni.
Kayıt Tarihi : 13.1.2019 13:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!