Süpürür yolları bir kuru rüzgar
Geçsen uzaklardan nemlenir toprak
Hüzün kokar avucumda bergüzar
Düşlerim körkütük vuslatım ırak
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Sevgili Kardeşim Yener Sezgi,
Bestelenecek güzellikte bir şiir olmuş. Duygu ve düşüncenin mısralara akışı ustaca olmuş. Şiir kendi melodisini kendi içinde taşıyor.
Beğenerek ve duygulu kaleminize saygı duyarak okuduğum bu güzel şiirinizi tam puanım ve beğeni ile antolojime ekliyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla efendim.
Dr. İrfan Yılmaz. BODRUM.
Şairce Şiir
Genel olarak ‘koşma’ tarzı şiir, bizim kültürümüzün mihenk taşıdır.
Halk edebiyatımızın temeli, âşık tarzı şiirimizin kök salmış çınarı, yüzyıllar öncesi edebiyatımızın evveli ve devamıdır, koşma tarzı şiirler.
Klasik halk şiirimizdir.
Asırlardan beri süregelen bu köklü gelenek elbette ki devam edecek, ettirilecek. Ozanlarımız sazlarıyla çalıp çığıracaklar.
Şifahi veya önceden yazılarak, sazsız sözle de devam edecektir. Günümüzde bu şekilde şiirler yazan ve saz eşliğinde söyleyen nice ozanımız var.
Ancak, kökleri çok derinlerde olan koşma tarzı şiir geleneğinin temel kurallarını bozmadan daha güçlü, daha çarpıcı, daha anlamlı, daha oturmuş bir tarzda söylemek, yani ozan tarzından şair tarzına geçerek yazıp söylemek, gerçekten şiir üzerinde çalışma gerektirir. Böylesi şiirleri şifahi olarak söylemek çok çok büyük ustalık, üstatlık gerektirir ki, bu da kaç şaire nasip olur, bilemem.
Değerli Yener Bey’in yazmış olduğu bu şiir de, bence üzerinde bir hayli çalışılarak yazılmış şiirlerden biri.
*
Farklı olan nedir?
Hani diyoruz ya, şiirdeki imgeleri, benzetmeleri, dili etkili kullanma…
Okunduktan sonra söylenişi basitmiş gibi gelen ifadeleri, yani dili etkili ve özgün kullanma anlayışı aslında göründüğü kadar kolay değildir.
Mesela ilk dörtlükteki dizelere bir bakalım.
“Kuru bir rüzgârın yolları süpürmesi” şiire böyle bir ifadeyle başlanıyor. Şiirin tamamına baktığımız zaman, ilk dizeyle ve bütün halinde ilk dörtlükle konu olarak ne kadar bütünleştiğini, konunun gayet güzel işlendiğini görüyoruz.
‘Bekleyiş’ başlığını da dikkate aldığımızda, ayrılık yüzünden sararıp solan bir hayat, bitmeyen hasretin yakıcılığı, umutsuzluğun yol açtığı tükenmişliği, çaresizliğin sebep olduğu yorgunluğu, kendine mahsusu imge ve dil örgüsüyle şair dizelere yansıtmış.
Kısaca; bir yanda yolları süpüren kuru bir rüzgâr hayatı anlamsız kılarken; diğer yanda, uzaktan bile olsa sevgilinin geçebileceği ümidiyle toprağın nemlenmesi ve yeşerecek hayat…
Bir yanda elinden düşürmediği sevgilinin hüzne bulanmış müstesna armağanı, hatırası; bir yanda kavuşma arzusuyla sarhoşluğun dibine vurmuş hayaller…
Böylesi güçlü bir anlatımı, ozan tarzı şiirde görme ihtimali oldukça azdır.
Her bir dörtlük böylesine etkili ve güçlü işlenmiş. Onun için böylesi şiirlere ‘ozanca şiir’ demek yerine, ‘şairce şiir’ deme gereği duyuyorum.
Bu tarz şiirlerle ‘hece’ şiirimiz güç kazanacak, ozan tarzı şiirden şair tarzı şiire yol alınmış olunacak.
Böylece halk şiirimiz sürekli aynı şeylerin tekrarından kurtulup gelişerek, değişerek ve güçlenerek daha etkili ve özgün bir şiir kimliğine kavuşmuş olacak.
…
Bu enfes çalışmasından dolayı değerli Yener Bey kardeşimi kutluyorum.
Selam ve sevgi ile nicelerine diyorum.
Hikmet Çiftçi
05 Eylül 2017
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta