Bekle beni sevgilim,
Yüreğindeki ışıkları hiç söndürme,
Kavuşabilme sevincine kapatma kapılarını,
Her gün sabahın ilk ışıklarıyla
seher yeli olup çık
O bulutsuz,
O alnı öpülesi
Zirvesine ümitlerin kazıldığı hasret dağına.
Saçlarını dağ başı rüzgârlarıyla tara,
Gözlerini ufuklardan öteye kilitle,
Dudağında kavuşmaktan yana bir ezgi mırıldan,
Kollarını hep sarabilme umudunda tut.
Bekle ve hiç vazgeçme.
Gelemesem de
Akşam vaktini gösterince saatler
Telaşa kapılarını kilitleyip kurşun hızıyla in denizin kıyısına.
Hani şu;
Küçük ümitlerimizi
Sözcüklerden gemilere yükleyip yüzdürdüğümüz
Mavinin sonsuz şarkısı yok mu işte oraya.
Varıp küçük iskeleye
Sırtını daya hayallerine.
Usulca oturup
ayaklarını daldır mavinin serin sularına
Yorgun ayaklarından bedenine yayılan her serinlik dalgasında
İplik iplik yağmur olup her vakte yağışımızı hatırla.
Kudurunca dalgalar öfkeden
Özlemlerini dalgaların sırtına yükle,
Martılarla kanat çırp,
Balıklara mutluluktan yana
küçük küçük ekmekler at.
Hiç ama hiç kaybetme kavuşabilme ümidini.
Bir gün mutlaka çıkıp geleceğim!
Ya fırtınalı bir rüzgâra dolanarak
Ya bahar yağmurlarına karışarak
Ya da güneşin koynunda günışığına tutunarak geleceğim.
Hem de elimde en sevdiğinden binlerce demet çiçek ile.
Sözüm sözdür...
Kayıt Tarihi : 24.9.2022 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!