Çelteği soruyorsan, hemşehrim! Anlatayım;
Düz ovada kurulan o köy bizim, Çeltek’tir.
Sılasını unutan kulağı çınlatayım
Tarla-tapan yorulan o köy bizim, Çeltek’tir.
Dem vuracak olursak o eski zamanlardan
Her nesnenin toprakta bir kökü var
Farklı şekil, biçim, farklı doku var
Renkte bile bir karanın akı var
Arama tufanda yel olur mu Can
Nusratıyla KEF/VAV yazılır suya
Bırak peşimi kader/Karabulut gibisin
Her Dua'dan bi'haber/İçimde Put gibisin
Hep yarını yok dünle/Ünle! mazimi ünle!
Noktasız virgülünle/Ve.. Veyahut gibisin
Nefsiyle beynimi yoğuran Ana
Bu halde bir evlât doğuran Ana
-Yavruya 'Hey Bayram' adını koydu
İnsanlık Bayram'la öteyi gördü
Bayramsız âlemde çıtayı gördü
Bir neşter altına yatınca gülüm
Madenin hilesi denilmez buna
Sağ iken, ansızın gelince ölüm
Kaderin cilvesi denilmez buna
Ne hastalar gördüm, ‘Anam! ’ diyen hep
İnsanız nihayet.! bir pıhtılık kan
Kaf dağına benzer mağrur başımız
Tecelli gününde can verince can
Geride sel olur keder yaşımız
İnsanız nihayet.! mal-mülk sahibi
İnsan.. akıbeti anlar
Hatırlar ölmeden önce
Son döşeğe bütün canlar
Yatırlar ölmeden önce
Dert kurşunu bağrı deler
Endülüs’ü, Mostar’ı ve Bosna’yı unuttun
Kendini Filistin’in seyiriyle avuttun
Batı’da Batı varsa senin Ortadoğu’n var
Nerde Mü’min, Hakk! dese üstüne kurşun yağar
Ramallah’ta kasaplık et gibi parçalanır
Küfrün mezarlarına leş gibi bohçalanır
İnsanlık postuna girdi gireli
Zalimlik yapmıştı başı pireli
Üstü Cennet olan izbe Tikrit'te
Saç-sakal; Robenson, yatağı bitte
Dövüldü demek ki, kaşı yaralı
Deveden kervansaray filden köprü olsaydı
İnsan denen merteğe ustalık mı kalırdı
Sağdan bir nefes gelip içimize dolsaydı
Lime lime göğsümde hastalık mı kalırdı
Hasta ol da gör dostum dostların çoğu sahte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!