Gönlüm kapıldı bir çığa
Vuslat var.. çığlık çığlığa
Koşar Yunus’a Yunus’a
Aşkın odu ile yanıp
Ne of çekip, ne usanıp
Bir gönül yangınına
Düştüğüm kırkıncı yıl
Bir hayâlin aslına
Koştuğum kırkıncı yıl
Bu kadar sürmez hayâl
Mektubun daha dün geçti elime
Gönlünü kırdıysam af eyle Gül’üm!
Sevgi varken –hiç eskimez kelime-
Bir eza verdiysem af eyle Gül’üm!
Zaman eskidikçe insan eskiyor
Zaman eskidikçe insan eskiyor
Mayıslar gelince Nisan eskiyor
Seven hatırlasa nisyan eskiyor
Yabancı durduysam af eyle Gül’üm!
Yaşlılık Rahman’a dönüş süresi
Bir hatıra albümüne koysan da
Gün olur resimler değişir gülüm
Bedenden bedene boşanan canda
Gün olur mevsimler değişir gülüm
Kimin var ki yaşamaya senedi
Kader deyip ayrılığa düşürdün
Aylar yıllar geçti, sen yoksun halâ
İçimdeki sonsuz çığa düşürdün
Yaşamak mı suçtu? Sen yoksun halâ..
Küs barıştı, kindar caydı sözünden
Bir dikene of diyen
Cana can mı derim ben
Her bulduğunu yiyen
Cana can mı derim ben
Neftse sabır olmalı
Huzurum kalmadı biri bin yerde
Nasıl anlatayım yâr ana beni
Sevgimde gurbet var, ahım dillerde
Saadet gemisi çoktan yol aldı
Gidiverdin canan can mahzun kaldı
Üç gemiye sahibsiz devlet, devlet olur mu?
Ecdaddan ses vermeyen nevbet, nevbet olur mu?
Hiç böyle Deccal illet, mel’ûn millet olur mu
Ne ayağı Hakk bilir, ne başa benzer başı
Derhal başlatılmalı BAŞ yoksa HALK Savaşı
Yukarıya tükürme bıyığın lekelenir
Aşağıya tükürsen sakalın var değil mi
Var garib sofrasına öğren aş nasıl yenir
Vallahi adalette yemek yemenin ilmi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!