Düşe kalka yorulduk,
Ağzımız yandı sütten,
Neydi bizim ülkümüz,
Bugün nerdeyiz fikren?
Sermayeyi pas geçip,
Öç aldınız emekten,
Kim böceğe can veren, çöle yağmur yağdıran?
Kelebeğin ömrünü bir tek güne sığdıran?
Odun sürün ateşe,
Henüz sönmeden ocak.
Kaybolan asil ruhu,
Arayın köşe, bucak.
Gelsin, Meryem'i sesle! ...
Keramet aramayın sakalda, hırkasında,
Tövbe edip saf tutun, Nebi'nin arkasında.
Faiz üstüne faiz,
Çoğalttık her gün malı,
Dar geldi eski konak,
Aldık boğazdan yalı,
Babam Anadolulu,
Biz ise Avrupalı,
Hayat, meçhule giden bir tren yolculuğu,
Düzlüğe çıktık derken yolun sonu görünür.
İlahi el üstlenmiş nöbeti, kolculuğu,
Ne vakitsiz inilir, ne geriye dönülür.
Hayatı parça, parça üç safhaya bölsek de,
Turnam gel de kuş uçumu,
Şöyle otur dost biçimi,
Aradım dost bulamadım,
Sana dökeyim içimi.
Aşk ateş mi, har mı turnam?
Parça kopmaz bütünden,
Ben ayrıldım tütünden.
Toy, vazgeçmez sütünden,
Ben ayrıldım tütünden.
Çok eskiden tanırdım,
Canımsın sen canımsın,
Tutunacak dalımsın,
Geçit vermez ummanda,
Güvenli limanımsın,
İçimde kıpır, kıpır,
Hep çocuksu yanımsın,
Yirmibirinci asrın ödüllü kiyacısı,
Haydi söyle buldun mu, iksirini ölümün.
Hayat denen oyunun yüreğimde acısı,
Senaryosu belli mi, bir sonraki bölümün.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!