Belki haberin yoktur;
Tırmandığım ve tırmaladığım günden beri
Çarpa çarpa rüzgarlara
Parçalandığımdan…
Gel beni gör de parçalan !
Eğer
küstahlık sayılmaz
Ve eğer
Beni muaheze etmeyeceksen…
Bir sual :
Bu şehir, ne istediysem vermeli !
Ama
Hiç bir zaman vereceğini söylemedi…
Toprak, güneş istedi;
Sen ciğersiz
Ben ciğer-sûz idim
Aşktan anlamayacağını nereden bilebilirdim
Bazan insan
Yüreğimi yokladığımda diyorum ki
Evet, sen !
Ama aramızda binbir perde var
Bir bilsen…
Ne olur beni götürme…
İncecik ellerimden tutup…
Zayıf…
Burada kalayım…
Fidelerim…
Ocağım…
Gelseniz de,
Kışı,
Karın, tipinin altında geçirmek mecburiyetinde kalan ağacımın
Yapraklarını dökmüş kırık dallarına bir nebze teselli olsanız…
Bağırsa da
Ne dediği anlaşılmıyordu sesin
Köy, kar, kış
Zemheri sonuçta
Hâlâ yoldayım…
Dudağımda topu topuna birkaç kelime
Ve
Bir cümle bırakma hayali gökkubbede
Evvel ahir kışıma
Bir kapı açılsa da
Bir ikindi üzeri, bir ılık rüzgar esse !
Velev ki bir anlık olsa…
Şiirleriniz, lütfen...