Yüzünde yılların derin çizgisi
Hastane odasında açtı gözünü
Minik Mustafası beyaz önlüklü
Gurur duydu Bekir öğretmen,
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Konu ve tasarım harika. Bu harikanın ötesindeki 'çok harika' ise verilen mesaj. Tebrikler.
Gurur duyulacak MUHTEŞEM bir şiir olmuş.
Sevgili kardeşim : Sibel Oruç
Şiirinizi dikkatli bir şekilde inceledim. Duygular mısralara ustalıkla taşınmış. ve şiirin bütünlüğüne olan hakimiyetinizi kutluyorum. Pek çok yorumumda belirttiğim bir husus vardı. Bu tip duygu ağırlığının kendini hissettirdiği şiirleri bekleyen bir tehlike var diye. O tehlike de şudur: Şiirin bazı mısraları aşırı duygu yüklenimi ile donanırken bazı mısralar duygu yoksunu hatta içi boş sıradan cümlelere dönüşür. Kafiye ve hece sayısını tutturmak uğruna bazan duygu fakiri mısralar şiirde yer alır. bazan da hiç gereği yokken zorunlu olarak şiirin akıcılığını bozan ekler istenmeden ilave edilir...
Şiiri yazanın bilgi birikimi ve tecrübesinin yanında; ayrıca doğuştan da gelen sezgi ve var olanı daha iyi bir şekilde ifade edebilme yeteği gerekir. Şiir hiçbir zaman şairi hükmü altına almamalıdır yoksa kendi kendini yazdıran bir şiir ortaya çıkar ki böyle bir şiirde bu yapısını şairin bütün çabasına rağmen gizleyemez. Şiirin ilk giriş mısraları şiirin tamamını okutacak şekilde davetkar olmalı, son kıtalar, özellikle final mısraları da kendini unutturmayacak bir donanım ve fonetiğe sahip olmalıdır.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda:
Şiir üzerindeki hakimiyetinizi ve şiire yön verişteki ustalığınızı kutluyorum... Sonuçta nefis bir şiir ortaya çıkmış. Beğenerek ve saygı duyarak okudum.
Tebrik eder başarınızın devamını dilerim. Bu güzel şiirinizi ve şiirdeki ustalığınızı selamlıyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. - TEKİRDAĞ.
GÜZEL İNAN ÇOK GÜZEL
YÜREĞİNE KALEMİNE SAĞLIK
YAZMAK SANA YAKIŞIYOR
Sizi gönül soframa davet etsem
Şiirlerime,Yaşaşnılmış öykülerime
Buyurmazmısınız
Ücret almıyoruz
ŞAHİN ERTÜRK
Şiirin silahsız Nöbetçisi
benim öğretmenim yok diyen ne bir vatandaş nede bir cumhurbaşkanı vardır..öğretmenler anne sevgisi baba sevgisinden farklı bir sevgiyle sevilen değerli insanlar..hakları ödenirmi bence biraz zor...bugünde sibel hanım değerlere mevcut kıymetlere bağlılığını sergilemesi sevinç verici.....yüreğine sağlık sibel..daim olsun kallemin tabi sende........
çok anlamlı...
içten derin duygularla kaleme alınmış kutlarım.
bu güzel ve anlamlı şiir vesilesiyle saygıdeğer şair Sibel Oruç hanımefendiye teşekkür ediyor, tebrik ediyorum ve bir dörlük de benden diyorum, saygılarımla.
******Dörtlükler - 11 // ***Öğretmen
Her sabah ufuktan gün gibi doğan,
Zulmetin ardında ışık öğretmen.
Körpe dimağlardan kör cehli kovan,
En kutsal mesleğe aşık öğretmen.
(Taşova, 24.11.2007)
Ali Rıza Atasoy
-Bu şiirin hikayesi:
*****Bir öğretmen ve eğtim yöneticisi olarak tüm meslektaşlarımın 24 Kasım Öğremenler Gününü en içten duygularımla kutluyor, nice aydınlık yarınlarda mutluluklar dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunuyorum...24 Kasım 2007
yeşilırmak şairi / ali rıza atasoy
*Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu*
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta