Bırak gam kederi dur keyfine bak
Boş yere kendini yorma be kadın
Kar beyaz bedenin sarmadan toprak
Uzaktan hal hatır sorma be kadın
Gün gelir ufkunda açar bir güneş
Gönül dağım hasret ile
Aç kapıy yar gelsin hele
Gözyaşlarım döndü sele
Karaları bağlıyorum
Ne haldir yar bu ne haldir
Bu nasıl bir tutku bu nasıl özlem
Hasretin içimde yakar Sivas'ım
Toprağın üstünde kurulan düzen
Seninle yeşerip kalkar Sivas'ım
4 Eylül Bin dokuz yüz on dokuz'da
SON PEYGAMBER
Gülle bezenmiş ruhu kokuyor miski amber
Adalet için geldi âleme son peygamber
Şu dünyanın serveri Hak yolundaki rehber
Âlemlerin Resulü haktan geldi bu kudret
SİVAS 58 ŞANLI BAYRAKTIR BAYRAK
Uğrunda yüz binlerce destan türkü yazılmış
Ay hilâl’e tutkunum altın harfle kazılmış
Şahadet rütbesiyle gök kubbeye asılmış
Al kanımla sulanmış kutsal olan bu toprak
Mehtapsız gecenin karanlıgında
Kaç gece yolunu bekledim yavrum
Gözümde uyku yok sen yoksun burda
Unuttum gülmeyi terkledim yavrum
Hal bilmez ecelin gelmiş sonunda
GÖZYAŞIMLA YIKADIM
Bir sevda ki bilemen içten içe kavurdu
Toz edip küllerimi rüzgârında savurdu
Hasretin yüreğimde yandıkça yanıp durdu
-Yıkmadım bir gün olsun o köşkü o sarayı
Ömrümün son demi akşamındayım
Öldürür bu sevdan yaralar beni
Bilmem ki ne kadar kaç arşındayım
Bir zalim kul yakar karalar beni
Ak gerdan üstünde hilaldir kaşın
Taze bir civandan bir haber aldım
Böyle dertli, dertli yazmasın diyor
Has bahçe bağında maziye daldım
Araya kin fesat sızmasın diyor
Güneş erken doğup çavmış üstüne
Kurban olam gönderdiğin selama
Ne hâldayım gel halimi gör hele
Hasret kaldım üç beş tatlı kelama
Acımasız yıllar yordu sevdiğim
Ne saygı var ne sevgi var ne dostluk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!