Kalbinin izleri, hatıralar…
Alıp götürür ruhumu,
Hafifçe taşır sahillere, begonvilli günlere.
Mavi-beyaz tahta masalara konar utangaç gülüşlerin;
Gamzelerine sessizce düşer masum sevincim.
Zülfünü rüzgârlar üfler;
Dağların gündüz zirvesinde, gecenin eteklerinde
Korkusuzduk çakan şimşeklere, gürleyen göklere.
Sağanaklara alışmıştık,
Islak çamurlara
Kocaman izler bıraktık biz.
Akşam düşerken koşardık sabaha;
Arkamız karanlık, yüzümüz güneş.
Ülke bizimdi; şehirler, kasabalar bizim.
Derelerden akardık
Önce nehir, sonra denizdik biz.
Kendimizle yüzleştik; sustuk…
Yüz göz olduk, telaşlandık; pişman olmadık.
Işıl ışıl sular, parlak mavi gökyüzü bile;
Durduğumuzda bulutlanırdı her şey.
Silinmiş izleri, kayıp günleri
Begonviller sarılıp saklamış.
Sanma ruhumuz gülüyor şimdi…
Eller ne bilir?
Yaz güneşsiz,
Bahar çiçeksiz…
Kalp ayazda üşüse de,
anıların sıcaklığı sarar ruhu…
Kayıt Tarihi : 6.11.2025 00:49:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zülfünü rüzgârlar üfler; Dağların gündüz zirvesinde, gecenin eteklerinde Korkusuzduk çakan şimşeklere, gürleyen göklere. Sağanaklara alışmıştık, Islak çamurlara Kocaman izler bıraktık biz.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!