o gece ağır ve klasik roman kahramanlarına, ne kadar benziyorduk biz gene
yarı çapkın bakışlarımızın susuzluğunda, ateş dansı yapıyorduk gözlerimizle
bekliyorduk yani dün gibi sahneye fırlamasını, içimizdeki sokak dansçılarının
ve sevişmelerimizin hemen öncesinde açılış seansını, acemi aşk oyunlarının …
zamanı da öylesine sıkıyorduk işte, yağmur damlaları bile düşmüyordu yere
yaprak kıpırdasa dalında sanki, koca ormanlar patlayıp kaçacaktı gökyüzüne
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yine hairka yine güzel ve de size özel bir çalışmaydı.Kutlarım üstadım.
bu ses, yaz havuzu nilüferinin sesine benzemiyordu, durgun suların arasında
bir kış bahçesinde gibi titretiyordu bizi, kapalı heyecan kapılarının arkasında
kitap yıldırım gibi düşünce üzerimize,nasıl yanmaya başladı telgraf direkleri
bestesi ölü notalara benzedik, kezzap eritince, gırtlağımızdaki bütün telleri
Ellerinize sağlık ustaca yorum daha ne diyebilirim.Tebrikler.
çok beyenerek okuduğum bir şiir daha sadece çok beyendim diyebiliyorum ...çünkü yorum adına aştı beni ...ne desem ..şiirin hakkını veremem .
....sustum ben.....sevgiyle.
müzeyyen başkır
değerli üstad şiirinizi bu kez sondan başladım okumaya başa doğru ve bir kerede baştan başladım sona doğru,işte şiir bu ,ve final kıtanız
çok anlamlı ve şiiri defalarca keyifle okutur kutluyorum .eyvallah.mustafa
sesimiz çıksa da okuyamazdık bu kitabı, bin çocuk yok ediliyordu her satırında
göz alabildiğine ihanetler sürüyordu, her noktanın ardında başka bir entrika …
**
baktık sadece birbirimize
saklanırken ölüm sessizliğine ....tşk...ve tebrikler..güzeldi...
Beethoven'in tuşlar arasındaki yolculuğunun serüvenin satırlara yansıyışı....
yine harikulade bir çalışmayla karşıladınız bizleri Sn:Çeştepe..sonsuz tebriklerim ve saygılarımla..
çalışmanız antolojimde..
Betimlemeler,imgeler yine harika... Masalımsı çokk güzeldi yine.Kutluyorum.Saygılar .
baktık sadece birbirimize
saklanırken ölüm sessizliğine
son senfonisinin son perdesinde gezerken Beethoven, bize yaşamı anlatıyordu
son umutla belki bir güzellik duyarım diye, son kitabı bize bir daha okutuyordu
şimdi içerden bir çocuğun hıçkırıkları geliyor, başka kitap belli ki kalmamıştı …
*
akrebin çevirdiği ilk sayfadan başlar, yelkovanın kırıldığı arka kapağa kadar
bütün kitapların görünmeyen satırlarında, hep istenmeyen sözcükler yazar
ölen sevgililer vardır, öldürülen çocuklar ve açlığa mahkumiyetler anlatılır
tarih başka alfabeyi tanımaz, attığı imza hep aynıdır, sadece gözyaşlarıdır …
Cevat Çeştepe
tarihe malılmuş Beethoven'in şahsından hareketle tarihe not düşülmüş duygular güncellenerek tekrar bizlere o güzel ve anlamlı duyguları cevat bey üstadım tekrar yaşattığı için kendilerine teşekkür edreim..
çalışmanızı beğenerek okudum..
kutlarım saygın kaleminizi..tam puan 10..akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz
Beethoven işitme engelliydi ama bu eksikliğini sanat ve duygu yönleriyle fazlasıyla kapatıyordu.Bu hikaye sizin ustalığınızla şiirsel anlatımla harika bir şekilde anlatılmış.Kutluyor,saygılarımı sunuyorum Üstadım.Şükrü Topallar
oysa, bir sayfada
benim çocukluk fotoğraflarım vardı.
darağacında sallanırken ben
sonra sen anlatılıyordun
solagan kokulu ilkbahar aylarında
kurşuna dizilse de sesimiz
çıksa da okuyamazdık bu kitabı
bir çocuk yokediliyordu her satırında
göz alabildiğine ihanetler sürüryordu
her noktanın ardında başka bir entrika...
İnsan yaşamından bir kesit alındığında 'ihanetlerden' söz edilmeden olanaz. İnsan yaşamından bir sahne alındığınde melodrammların burukluğu dolar içimize.. isteriz oyun çabıcak bitsin ve hemencecik iniversin perde..
Dost Şair, duygusallığın boyutları anlatılamaz ölçüde güzel dizeler. Ellerin dert görmesin ( klişe söz ama) ...Tam puan ve sevgilerimle......
Bu şiir ile ilgili 78 tane yorum bulunmakta