Beethoven' ı ağlatmak Şiiri - Yorumlar

Cevat Çeştepe
1210

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

o gece ağır ve klasik roman kahramanlarına, ne kadar benziyorduk biz gene
yarı çapkın bakışlarımızın susuzluğunda, ateş dansı yapıyorduk gözlerimizle
bekliyorduk yani dün gibi sahneye fırlamasını, içimizdeki sokak dansçılarının
ve sevişmelerimizin hemen öncesinde açılış seansını, acemi aşk oyunlarının …

zamanı da öylesine sıkıyorduk işte, yağmur damlaları bile düşmüyordu yere
yaprak kıpırdasa dalında sanki, koca ormanlar patlayıp kaçacaktı gökyüzüne

Tamamını Oku
  • Safiye Korkmaz
    Safiye Korkmaz 01.08.2009 - 11:04

    var olma mücadelesinde yok olan insanlık

    aşktan nasıl getirirsiniz buralara

    tebrikle usta kalem

    Cevap Yaz
  • Cengiz Çetik
    Cengiz Çetik 01.08.2009 - 09:50

    zamanı da öylesine sıkıyorduk işte, yağmur damlaları bile düşmüyordu yere
    yaprak kıpırdasa dalında sanki, koca ormanlar patlayıp kaçacaktı gökyüzüne
    bir nazlı denizden gelen gelin gibi dalgalar, sahilimizi okşamaya başladığında
    kıyametimize seller gibi müjdeler akacaktı, işaret fişeklerimiz patladığında …
    yine bir cevat çeştepe yüreğinden güzel anlatımlı bir şiir okumanın keyfini yaşadım. sevgi ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Ayşe Gül
    Ayşe Gül 01.08.2009 - 08:39

    Bethoven' ı dinlemek güzeldi...Ne hissettiğini anlamak için dinlerken kulaklarımı kapattım..Ve o anda benzerliği gördüm....Duymak istemediklerimi duymadığımı.....Ama yinede onu uzun bir rüyada gibi dinlemek güzeldi....

    Kaleminiz hep yazsın sevgili şair..

    Cevap Yaz
  • Zeynep Yağmur
    Zeynep Yağmur 31.07.2009 - 13:04

    Tarihin her sayfasında gözyaşı ve acı var, her ne kadar gizlense de satırlara..Hüzünlü çalışmanızı kutluyorum Cevat bey..Düşündürücü ve güzeldi

    Cevap Yaz
  • Aysu Altunay
    Aysu Altunay 31.07.2009 - 11:50

    çok güzel bir şiirdi.hikayesi de..

    Cevap Yaz
  • Güler Kavlak
    Güler Kavlak 30.07.2009 - 23:50

    Kutluyorum yüreğinizi, kaleminizi, sizi okurken inanın hiç bitmese dedim saygılar.

    Cevap Yaz
  • Enver Özçağlayan
    Enver Özçağlayan 30.07.2009 - 15:35

    Hayat mücadelesinin kös-tokmak sesleri, istesek de istemesek de, bizi mutlaka etkileyecek sevgili Çeştepe.'Ya dehre gelmeseydim, ya aklım olmasaydı...' sığıntısının da reddettiği yapım ve duygularımla, güzel şiirinizden dolayı kutluyor.başarınızın devamını diliyorum.

    Enver Özçağlayan

    Cevap Yaz
  • Yüksel Yenicecaglar
    Yüksel Yenicecaglar 30.07.2009 - 00:09

    Beethoven`nun 9. senfonisinin ezgisine kendimi kaptırır gibi şiirin her dizesine kendimi kaptırdım.
    Hissettim, yüreğim ve beynimle anlamaya çalıştım.
    Müzik edebiyatıyla ve şiir edebiyatının ustaca bütünleşmiş sihirinde buldum kendimi.

    Klasik roman kahramanlarıyla benzeşmek,
    yarı çapkın bakışların susuzluğunda ateş dansı,
    içteki sokak dansçılarının sahneye fırlaması,
    sevişme öncesi açılış seansında acemi aşk oyunları….

    gibi öyle güçlü imgeler, öyle güçlü betimlemeler ki, şair bu güçleri nasıl biraraya getirebiliyor? diye, kendi kendime sorduğum sırada; yağmur, orman, zaman ve sessizlikler içinde kaybolurken birden kendimi bembeyaz dalgaların ayaklarımı usul usul okşadığı bir sahilde buldum kendimi…

    Bir ilahi dinler, bir opera izler gibi, şiiri okumaya devam ettim sessizce ve sahnedekileri ürkütmemeye çalışarak…

    Yere yagmur damlalarının bile düşmediği şekilde zamanı sıkmak gereğini düşündüm.
    Öyle bir sessizlik ki, yaprağın kıpırdamasının sesinden bile ormanlarin patlayıp kaçacak gibi olduğu gökyüzünü seyre daldım…
    Nazlı denizden gelen bir gelin gibi dalgalar sahili okşarken, işaret fişeklerinin patlayarak kıyamete seller gibi müjdelerin akmasının ne anlama geldiğini düşünürken…

    „ama tam o an birden
    bir ses geldi çok derinden
    tuşlarının üstünde parmaklarını bir ölüm dansı gibi gezdirirken piyanosunun
    -okumadı iseniz okuyun bu romanı diyordu Beethoven, yüksek sesle okuyun
    ben de duymuş ve okumuş olayım sizinle birlikte, haydi daha yüksek sesle …

    bu ses, yaz havuzu nilüferinin sesine benzemiyordu, durgun suların arasında
    bir kış bahçesinde gibi titretiyordu bizi, kapalı heyecan kapılarının arkasında
    kitap yıldırım gibi düşünce üzerimize,nasıl yanmaya başladı telgraf direkleri
    bestesi ölü notalara benzedik, kezzap eritince, gırtlağımızdaki bütün telleri

    oysa bir sayfa da benim çocukluk fotoğraflarım vardı, darağacında sallanırken
    sonra sen anlatılıyordun, slogan kokulu ilkbahar aylarında, kurşuna dizilirken sesimiz çıksa da okuyamazdık bu kitabı, bin çocuk yok ediliyordu her satırında göz alabildiğine ihanetler sürüyordu, her noktanın ardında başka bir entrika …“

    Duymak istemediklerimi duymanın burukluğu sardı yüreğimi…

    Beethoven`un sevgilisi Bettina`ya yazdığı mektuptaki şu satırları animsadım;
    „Kulaklarımdaki engellilik insanlarla benim arama bir duvar çekti. Bu duvar kalbimi bütün derinliğiyle açmama engel oluyor.“

    Beethoven`un işitme engelliliği onun tüm yaşamını olumsuz etkilese de, o yüregini tüm derinliğiyle açmanın yolunu doğaya sığınarak, doğayla ruhsal ilişki kurarak, doğayı adeta Tanrı kabul ederek bulmuştur.
    Onun “Kır Senfonisi” doğaya olan aşkının ifadesidir…

    Tüm çağların en ünlü kompozitörlerinden biri olan Beethoven, hiç kimsenin kendisini anlamadığını düşünerek kendi yalnızlık limanına sığındığı sıralarda, gözleri görmeyen bir kızla karşılaşır ve bu kızın kendisine ;
    “Ayın ışıldadığı bir geceyi görebilmek için her şeyimi veririm”
    dediği bir cümleyle oldukça etkilenen Beethoven`e en güzel eserlerinden biri olan “Ay ışığı sonatı”nı, yıllar sonra tamamen duyamaz olduğu bir dönemde ise “Yaşam Sevinci” ve “Dokuzuncu Senfoni”yi bestelemesinin ilham kaynağı olmuştur.

    Beethoven yaşadığı yalnızlık ve aşk acılarının ardından insanların kulaklarından yüzyilların silemediği ve silemeyeceği melodileri bırakmıştır..
    Demek ki, tüm fiziksel,duyusal engellerin, savaş çalkantılarının, dramatik başarısızlıkların, aşk acılarının karşısına, her zamankinden daha fazla kendinden emin olan, daha deneyimli olan insan kendi dehasının özgürlüğünü ortaya çıkartabiliyor!!!!..

    Sahip olduğumuz tek şey zamandır.
    Ve bir gün, düşündüğümüzden daha az zamanınız olduğunu fark ettigimizde,
    zamanın avuçlarımızın arasından kayıp gitmiş olduğunu göreceğiz!!!!…

    Sayın Cevat Çeştepe bize „Beethoven`u ağlatma” şiiriyle birçok mesajlar veriyor
    ki, en önemlisi bence, sadece duymak istediklerimizi duyamasak bile, duymak istemediklerimizi duymak bizi yaşama ve duymaya küstürmemeli!…

    Yüreğinizi, düşüncelerinizi ve ustalığınızı kutluyorum değerli şair…
    Sevgi ve saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Martının Altındaki Kilim
    Martının Altındaki Kilim 29.07.2009 - 16:41

    Kutluyorum :) ne güzel yazmışsınız...

    Cevap Yaz
  • Rahime Kaya
    Rahime Kaya 29.07.2009 - 16:40

    Sayın Çeştepe,
    Şiiriniz kadar hikayelerinizde çok güzel...her zamamki gibi..Kutluyorum...Saygılar...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 78 tane yorum bulunmakta