Gönül ehlinin gönüllerde
bıraktığı ayak izleriydi gücümüz
Hicran ateşlenirdi gecelerde
Tepelerin ardından bakan güneşin
selam vermesiyle başlayan
bir inşirah vururdu kalplere
Mumlar yanıp tükenmişti artık.
Kırık dökük kalplerin titrediği..
Loş odalarda teneke kül tablaları,
Dolmuştu ağzına kadar..
Yanık masa örtüsünün;
Göz göz olan deliklerini,
Gönüller ufkunun yoksa güneşi
Gafletle pas tutar kirlenir kalpler
Doğmayıp o güneş bıraksa işi
Bir de şevk yok olur darlanır kalpler.
Akıllar yükselsin artsın kâriha
Sevgilerin uçuştuğu
Sevda bahçeleri vardı
Ruyalar gibi
Koşup neşelendiğimiz
Rengârenk çiçeklerin sıralandığı
Toplayın hele bütün ağlamaları
Sıra dağlar gibi dizilir
Bulutlara yuva yapan beyaz kuşları
Zümrüdü anka kuşu diye bilinir
Kanatlar kanlı masallar için
Âmâlar dünyasını karanlık sanma sakın
Hayalleri aydınlık pırıl-pırıl haldedir
Bastonunu kaldırsa yıldızlar olur yakın
Geldiğinde seması şırıl-şırıl haldedir.
Düşünür derinleri müdakkik duygularla
Bazen deryalarda boğulur kalpler
Zonklamalar sayılır zaman-zaman
Ama boşunadır sessizliğin gürültüleri
İlerde ölümün duvarlarına yaslanacaktır ömür
Zevalin kara türküleri
Bitmeyen dertleri anlatılacaktır
Ortalık karışık, bir dizi tuzak
Bu işi malum el kuruyor gene
Yardımcı olan kim, sanma ki uzak
Bir taşla iki kuş vuruyor gene.
Değil ki tek belde garip diyarı,
Gözümün gördüğü yere kadardı,
Hayal ettiğim yerler.
Yıldızların ötesi-berisi vardı,
Rakamlara sığmayan..
İçi-dışı olmayan..
Az ve çoğun önemi yoktu aslında.
Komşumuz bildirdi eşeğim kayıp
Birini ararsın demişti bana
İyi bir komşusun bulmazsan ayıp
Yardımcı sorarsın demişti bana.
Aramak istedik işe koyulduk
Üstadım kaleminize, gönlünüze sağlık.
Sizi okumakta zevk alıyorum
Sağ olun
Var olun
* Saygıdeğer büyüğüm Bedri Tahir Adaklı üstâdımıza aşağıdaki şiirimi antolojide seven tüm dost ve arkadaşları adına ithaf etmekten mutluluk duyarım. *
Saygıdeğer Büyüğüm BEDRİ TAHİR ADAKLI
Dostluğu mutlu eden,mütehassis insandır
Onun hep kullandığı çok tatlı bir lisandır
Önceden ...