Vatanımdan esen rüzgar gibisin
Yemen Türküsüne çağrı gibisin
Kıbrıs’ım, Anadolu’nun bağrı gibisin
Hüznümü yıkayan pınarlar akar! ..
Akdeniz’de yol gösteren fenersin
Kâh karanlıkta
Kâh aydınlıkta
Bir minval üzere
Kainat yüzmekte
Kâh kısalmakta
Anadolu, yedi iklime serpe
Nişanında, İstanbul Yedi Tepe
Elbet, Koca Muazzama ki, sende;
“oldun…” yedi düveli tepe tepe…
Nerede başlar demeyin hayalim
İşte, oradadır benim emelim!
Gün doğarken ışığında rağbetim
Aklım dört köşe, adımlar temelim!
Gel ufkum, sana saraylar kurayım
Gözden gelir,
Her ne gelse gözden gelir
Sakın kendini nazardan
Her kem bakış gözden gelir
Sözden gelir,
Bu köşemde, 03 Kasım 2008 tarihli yazımızda; “Nasıl ki Aytmatov bu coğrafyanın insanına bütün eserlerinde; ‘kendin ol’ ve ‘özünü koru’ çağrısını sıkça tekrarlamışsa, Fethi Gemuhluoğlu’da, “İnsana dost olmak, fikre dost olmak, coğrafyaya dost olmak, tarihe dost olmak, kendi vücuduna dost olmak, komşuya dost olmak gibi kademe kademe, ama entegre, bir bütün içinde bütün dostluklar söylenmeye mecburdur” çağrısının bir ömür boyu muhatabı olmuştur.” diyorduk.
Malatya Belediye Başkanlığının, rahmet mekân İrfan Fethi Gemuhluoğlu’nun Hakk’a ruhunu teslim edişinin 31. yıldönümü anma toplantısına davetlerini aldık. Elâzığ’dan, 11 Kasım 2008 günü “Türkiye’nin Muhtarını” anmak, hatıralarıyla baş başa olmak için, “Elâzığ’ın muhtarı! ” Şener Bulut ve şair ve eğitimci kadim dostumuz Hadi Önal’la birlikte, Malatya’da olduk!
Malatya Belediyesi, Fethi Gemuhluoğlu Anadolu Lisesi ve Arapgir Postası Gazetesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen anma programına Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, Belediye Başkan Yardımcısı Selahattin Aşan, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Cemil Çelik, Fethi Gemuhluoğlu’nun oğlu TRT Genel Sekreteri Ali Gemuhluoğlu, İnönü Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Çivi, öğretim üyeleri, Elazığ’dan yazar ve şairler, Fethi Gemuhluoğlu Anadolu Lisesi öğrenci ve öğretmenleri ile İrfan Fethi Gemuhluoğlu’nun sevenleri katlıyorlardı.
Malatya Belediyesi Konferans Salonu’nda, Saat 14.00’de başlayan anma programında, ‘Fethi Gemuhluoğlu’^nu anarken isimli sohbet toplantısında, Belgesel Yapımcısı-Yazar Sadık Yalsızuçanlar’ı, İnönü Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Okutmanlarından Abidin Öztürk’ü ve Arapgir Postası ve Bakış Gazeteleri İmtiyaz Sahibi Kamuran Sezer’i büyük bir zevkle dinledik.
Gün dolanır, zaman perçin perçin
Gece mi yoksa bürünür gündüze!
Hangisi hangisine tutsaktır?
Yoksa ışığa yorgan mı geceler!
Söyleyin, bulutlar gibi yürüyen dağlara!
O dağlar ki, gizli gizli ağlarmış!
Ey mağrur nefis, âlimin elinde çaputsun
Kini, öfkeyi meşrebinde toplayan putsun
Zulüm bir ateş, kendi sarayını yakmada;
Vaveyla sende, hele masumun âhı tutsun! ..
Kıraathane idi, kırıtanhane oldu
Asrımızın çehresi, sırıtanhane oldu
Duman-is içerisinde kalmış loş duvarlar
Tavla-zar üzerine kaymış yek'te nazarlar
“Düşünüyorum,
Düşündükçe, üşüyorum…
Nerde kanatlarım, düşüyorum…
Nerde zemin, emin bir yer;
Ayaklarımı yere basacağım! ”
* *
Abi nasılsın beni unuttunuzmu yeni gördüm sizi selam ve saygılar
Bildiğim kadarıyla Elazığlı bir şairimiz.Gerçekten çok kaliteli.Şiirlerinde etkilenmemek mümkün değil.