Akşam güneşi soyunup girer iken denize,
Serin bir rüzgar düşer mahsun gözlerimize.
Bitkin ellerimizi sallayıp arkasından,
Son parıltı dökülür gündüzün yakasından..
Uzat kuru dudağını su vereyim,
Kirli ellerini uzat kalabalıktan,
Sarı plastik kabına su doldurayım,
Çocuk senin Allahına kurban olayım.
Gözlerinde kuruyan yaşlarınla gel,
Bu akşam kederle dolu..bu akşam,
Bu akşam,sinsice düştü odama,
Bu akşam martılar kondu güneşe,
Buakşamı görmeyenler oldu bu akşam.
Aşkıma aşk isterim,adı İstanbul olsun,
derde derman isterim,adı İstanbul olsun.
Sen bu mavi bahçenin parıldayan gülüsün,
Mahsun kalplerimize usulca süzülürsün.
Göze beyaz düşer renkler,
Gönül aşka mayalanır,
Buğday başağı misali,
Halde aynılık olunca.
suya düşen yıldızlar bana selam getirir,
yüreğimi bir hüzün,bin acıyla titretir,
denizin kulağına beni fısıldar rüzgar,
sessizliği yakalar saçlarından dalgalar.....
martılar pike yapıp deler iken denizi,
İlk önlüğüm jilet gibi,yakam kolalı,
Papuçlarım gıcır gıcır,siyah boyalı,
Çantam altı gözlü,gayet havalı,
Defterleri kaplaman ne hoş annem.
Üç tekerli bisikletim maviydi,
Kalbim senin rahminde ilk kez vurdu ah..Canan!
İlk nefesi,ilk tadı senle buldu ah..Canan!
İlk sesi sende duydu..ne güzeldi ilk koku,
Eğer sen olmasaydın,bu aciz olurmuydu?
Olmazdı...bu tende can, bu ten dahi olmazdı,
Karanfil tenine yağmur yağınca,
Düşer damla damla dert gözlerinden,
Bir anı canlanıp hüzne dalınca,
Eser usulcacık yel dizlerinden....
Derindir..gözlerin..puslu ve derin,
Hani senle ben,
Bir gece yemin içmiştik.
Hani ay gardiyan gibi tepemizdeydi,
Kıskıvrak yakalamıştı ellerimiz karanlığı,
Hani ikimiz de korkuyorduk,
Ayrılsak derken şakalaşıyorduk,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!