Ölümden ötedeki köy olsa gerek....
Bir kül gibi savurup rüzgarın eteğine,
Yok olduğumu sanıp sakın unutma beni,
Bakma...kara toprağın koynuna girdiğime,
Ağla..! Dövün..! Ağıt yak..asla unutma beni.
Elini semaya uzat gülbeyaz,
Tutuver merhamet yağmurlarını,
Aklının sesini kısarak biraz,
Dinle yüreğinin şarkılarını......
balık denizde boğulur,
yağmur derede ıslanır,
akşam olur karanlıklar uslanır,
yar yüreğime yaslanır
karanlık kaybolur karanlıklarda,
Bir uzun,
Bir karanlık,bir soğuk,
Bir hüzün,bir ızdırap,
Bin pişmanlık dolu bir gece,
İşte böyle oluyorum,
Kahroluyorum.
İki göz var bilirim,
Biri Zeytin karası...
Diğeri ela...
Biri..gönül yarası,
Diğeri başa bela.
Uzun yollar aştık geldik yanına,
Bir nefeslik huzur için cananım,
Yakışır mı cimri olmak şanına,
Duamızı gönder arşa cananım.
Düştük bir kez ateşlerin kalbine,
son bakışlarımı
son ferini gözümün
seni son bir defa görmek için
saklıyorum.
son sözlerimi
yunus gözlerini örttü o gece
can evinde yangın
sen bahara
kış sana
öylesine dargın
kader toplarken zamandan
KOCA ADAM
“O uçak dünyaya indirecekti seni,
Allah rotasını cennete döndürmeseydi”
Ruhumu kaybettim bir okyanusta,
Tebessümlerimle sarıldı gitti,
Renkler ve kokular esen rüzgarda,
Heyecanlarımla eriyip bitti,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!