Bugün...
15 Ocak 2010
Günlerden Cuma.
saat ise tam,
l3.10
Bir çocuk ağlıyor,
okulun bahçesinde.
henüz yedi yaşında.
Simsiyah gözlerinden
boşalan yaşlar,
bastırılan duygularından,
çağlayan bir pınardı sanki.
Soğukta üşüyen,
o minicik ellerinde tuttuğu
çantası,
sanki avuçlarında sallanan,
demir leblebi...
Ayakları yürüyor,
bir ileri,iki geri..
Annesi durmadan yalvarıyor,
Haydi yavrum,
korkma sen,
haydi gir içeri...
Yaklaştım yanına,
Ağlama yavrum diyerek.
Erkek adam hiç ağlar mı
elbette ağlamaz,
beni de ağlatacaksın şimdi,
belki de istemeyerek.
Sordum...
Niçin sınıfına gitmiyorsun diye.
Annesi telaşla öfke ve heyecan
arası ses tonuyla başladı söze,
Öğretmeni...diyerek.
Sınıfta ceza vermiş,
tek ayak üzerine durdumuş uzun süre,
Korkmuş işte yavrucak,
gözlerinde buharlaşmış yaşlar,
dükülüyormuş şimdi korkuyla,
Yanaklarından acıyla düşerken seyrettim.
kara toprağa yuvarlanarak...
Korkma,
adın ne senin bakayım dedim,
ürkek bakışlarıyla söyledi.
Bedirhan..
Yavrum,şimdi sınıfına gitsek,
öğretmeninden özür dilesek,
avuçlarını ıslatan yaşlı gözlerle,
af dilesek,
Sonra...
öğretmenin af etse seni,
sen de ayrılmasan artık,
arkadaşlarından.
Güzel güzel dinlesen,
öğrensen derslerini...dediğimde.
Gülerek tamam dedi çocuk.
ürkek ceylan masumiyetiyle.
Büyük bir heyecanla,
bir solukta yürüdük uzun koridoru
Sınıf kapısına vardık,
gördük öğretmen hanımı..
Öğretmenim.
Bedirhan senden af dileyecek...
Müsaade etseniz de elinizi,
sevgiyle öpsün,
siz de onun başını okşayıp sınıfa alsanız,
güzelce dersinizi dinlese dedim ki...
Demez olaydım
olmaz dedi,ben onun velisini
görmek istemiyorum,
Bana görünmeden
geçsin otursun yerine deyince,
Bunu söyleyen öğretmen olamaz,
öğretmen olan asla böyle davranamaz.
diye daldığım düşüncelerden sıyrılarak,
'Çocuğu şöyle bir sevseniz,sonra
sınıfa gönderseniz'dedim,
Öfkesinin gölgesinde,
tek başına kalmış,
zavallı genç bir öğretmen hanımın,
alev topuna dönen gözlerinde,
çırpınan Bedirhan ın,
titreyen ellerini tutarak,
el salladım ona,
sevgiyle yolladım sınıfa,
başını okşayarak.
Yolladım ama..
Kırılan çocuk kalbinde,
kopan fırtınaların,çaresizliğiyle
ben geldim öğretmenim,
sesini duyamadan...
İnşallah sen büyük bir öğretmen
olursun da birgün,
Sevgiyi küçücük kalplerde,
ilmek ilmek aşkla dokursun hergün.
Ben sana güveniyorum,
Sen de kendine inan,
tamam mı BEDİRHAN...
Kayıt Tarihi : 15.1.2010 20:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!