Susuz bir çöldeyiz düştük yollara,
Kimi mağrur kimi mütevazıyiz,
Mütevazı, namlı hürmet kullara,
Çıplak gelip giden bedeviyiz biz.
Her zerre Bismillah diyor duymadın,
Yedin tüm nimetten yine doymadın,
Mağrurlandın çadırına koymadın,
Çıplak gelip giden bedeviyiz biz.
Sanma ki başın boş gururlanırsın,
Kovulmuşlar sofrasında kalırsın,
Zahirden, ahire yollar alırsın,
Çıplak gelip giden bedeviyiz biz.
Kâinat saraysa sultanı biziz,
Çölde kum tanesi, yoldaki iziz,
Esfele safilin; yok ise aziz,
Çıplak gelip giden bedeviyiz biz.
Ey gururlu nefsim seyyah olmuşsun,
Sahralarda düşüp susuz kalmışsın,
Hazneyi rahmetten rahim almışsın,
Çıplak gelip giden bedeviyiz biz.
Fikrin dağılıp da kalp boğulmasın,
Gül ister çadırdan kul kovulmasın,
Hazineyi rahmet de; sen pırlantasın,
Çıplak gelip giden bedeviyiz biz.
Âdemle havadan çoğaldı nurlar,
İblisten bulaştı üstüne kirler,
Nuru Muhammedi görmeyen körler,
Çıplak gelip giden bedeviyiz biz.
Halife üstadın açtı yolunu,
Allah boşa yaratmadı kulunu,
Kalbini hakka aç zikret dilini,
Çıplak gelip giden bedeviyiz biz.
Mağrur: gururlu kibirli kendini beğenmiş
Bedevi: çölde çadırda yaşayan göçebe
Esfele safilin: aşağıların aşağısı
Zahir: dış görünüş dış yüz
Ahir: biten sonraki
Namlı; ünlü tanınmış samanından ayrılmamış buğday
Kayıt Tarihi : 14.5.2013 23:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!