Evde büyük bir telaş vardı,
Üç gün sonra bayramdı.
Börekler açıldı, sarmalar sarıldı,
Hazırlıklar hemen hemen tamamdı.
Elbisemin kumaşı keten ve desenli,
Üzerinde yelkenli resimleri,
Büzgülüydü kısacık eteği,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Her gün yaşandıktan sonra çeker gider.İçlerinde bayramlar da en hüzünlü günlerimiz de vardır.O günlere değgin özel yaşantılarda...Zamnla bellekte üç beş anekdot kalır unutulması olanaksız olan;o anekdotların içindeki özneler ve nesneler...BAYRAMLIK AYAKKABILAR ve İç Ses gibi....Kutluyorum Değerli Şair'i..Mutlu bayramlar .
Veda vakti gelince, sanıyorum sadece
Bayramlık ayakkabıları götürebildi öteye.
Çoğu zaman mutluluk o kadar kolay ki! Bu anıların hepimizde vardır; bunun için bir başkadır bayramlarımız... Bayramlarda gidebilmek için nelere katlanırız; bundan kırk yıl önce... Bir süre anılarda gezindim; yazan gönül sağ olsun... 10 puan +ant. Yaşam, şiirin tadı gibi olsun...
Duygulanarak tebessümle okudum, sevgili can şiir ablam..
Yüreğinizdeki güzel duygular hiç eksilmesin hep çoğalsın dileklerimle çok çok teşekkür, saygı ve selamlarımı bırakıyorum sayfanıza.. Sağolun.. Varolun..
mekanı cennet olsun hala oğlunun..
ne güzel bir bayram anısıydı can...öykü tadında...
güçlü kalemine, ilhamına sağlık güzel insan
Naime hanım bayramınızı kutluyor ve çifte ayakkabılarla yaşadığınız sevinç bir Ömür yaşamanızı diliyorum bu gün bile çocuklarına ayakkabı alamayacak aileleri düşündükçe bayramlara sevinemiyorum bu yüzden bende bayram yoksulların neyine gerek
YOKSULA Bayram ŞİİRiMİ PAYLAŞTIM KUTLUYURuM
Hayret ettim... Benzerliğe... Benim de 'Bayramlık' şiirimde konu 'ayakkabılardı...'
Demek, aynı temaları işlemişiz habersizce Öğretmenim... Ne hoş bir tesadüf...
İşte çocukluk bu, bayram sevinci de buydu bizim zamanımızda... 'Ayakkabılarla yatmak' ise, nerdeyse her çocuğun en masum eylemiydi, 'rüyalar görürdü' sabaha kadar, erkenden kalkardık ayakkabılarımızı giyeceğiz diye...
Çok güzeldi, beni de eskilere götürdü şiiriniz Öğretmenim...
Kutluyorum, 'nice yeni ayakkabılar', ruganlar giymenizi gönülden diliyorum...
o kadar güzel ifade etmişsiniz ki, o eski bayramlar geldi aklıma. bir filim şeridi gibi gözümün önünden geçti sanki o günler. ah nerede şimdi o eski bayramlar, ve insanlar? şimdi hiç birşeyin tadı kalmadı, çünkü tatile döndü bayramlar. tek kelime ile muhteşemdi 10 puan saygı ve sevgi selamlarımla.
Okşayarak başımı dedi elbette;
Bu bayram gezersin biriyle,
Kurbanda giyersin ötekini de…
Veda vakti gelince, sanıyorum sadece
Bayramlık ayakkabıları götürebildi öteye.
.....................
Oldukça güzel bir çalışma yüreğinize sağlık.
Denizciydi halamın oğlu, binbaşı.
Sabah işe giderken halam hatırlattı.
Fethi, akşam işten dönerken
Ayakkabı getir çocuğa Kadıköy’den.
Kızamıktan daha yeni kalktı,
Tam iyileşemedi, gezemeyiz pazar-çarşı.
Bir kâğıda çizildi ayağın şekli,
Bu işin garantisi demekti
'Bayram gelmiş neyime
Kan damlar yüreğime’’
Vanda,Muşta ,Sinopta çöplüklerde ekmek toplayan
çocuklar varken,bir lokma ekmeğe bir kelle soğana
insanlarımız muhtaçken,ramazanda aş çadırları diğer adıyla bilinen utanç çadırları kurulurken,karnı aç,urbası yamalı milyonlar varken bayram gelmiş neyime.....
Saygılarımla hocam.
Mehmet Çobanoğlu
Eskiden öyle değil miydi? Bayramdan bayrama alınan ayakkabılar baş ucuna konulur, sabaha kadar uygu girmez o minik sevecen gözlere bir an önce sabah olsun da giyilsin diye... Çocukluğumu ve geçmişi hatırladım... Kaleminiz ve yüreğiniz dert görmesin... Kutlarım... Sevgiyle kalın...
Bu şiir ile ilgili 68 tane yorum bulunmakta