Onar
Sılanın narı o nar,
Gurbette onar onar.
Ya gül ver, ya gülüver,
Gönül yaramı onar.
Yurtta kalan perişan,
Göz nurumuz yavrumuzun beşiği.
Soframızda aşımızın kaşığı.
Güvencemiz, evimizin eşiği.
Barındırır kıştan, yazdan bizleri.
Soğuk, sıcak ve ayazdan bizleri.
Allah'tan dileğim şudur;
Yolum uzun olsun benim.
Yadların korkusu budur.
Yolum uzun olsun benim.
Ömrünce hazan ne, güz nedir bilme.
Görme yaprakların dökülüşünü.
Bahtın açık olsun çaresiz kalma.
Bilme boyunların bükülüşünü.
Ömrünü doldursun ilkbahar senin.
Bitmez bu insanın gönül tasası.
Boz tarlada boz bulamaç çorbası.
Boz ağaçtan kaşık, boz toprak tası,
Ye ki yiğitliğin görelim ağam.
Mevkiler kapılır oldu kuradan.
Baba:
Yavrum bu ustandır; manevi baban.
Evde biz, işte bu, sayma ha yaban.
Sev, sevdir kendini dedirtme 'aman'.
Usta:
Öğünülecek tarihim var dünyada.
Bunu bilmeyene ne çok kederdir.
Atatür demiştir bütün hayata;
'Bir Türk her an dünyalara bedeldir.'
Mete, Atila var benim soyumda.
Koca yılın bir tek günü
Gelmeyesin sen yanıma
Göz yaşını pıhtısına
Katmayasın sen kanıma
Gönlük dikene konsada
İsraftan kaçarsan kazancın artar.
İş değilde, düş pişirme ocakta.
Tenbellik yapmaktan kendini kurtar.
İç dururken, dış pişirme ocakta.
Yeteri kadar al, artmasın yemek.
Ok atmayı öğrenince unutmak,
Haram haram amma ok nerde bulam?
Komşu açken karnımızı tok tutmak,
Sığmaz insanlığa tok nerde bulam?
Eşdeğer tutulur zulümle, düğün.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!