Unutmuş sevdiğim sormuyor beni,
Hasreti sinemde bilmez mi ola?
Yıllar geldi geçti dönmüyor geri,
Hasreti sinemde bilmez mi ola?
Sedef düğmesini açtığım eller,
Neyin gördüm senin neyin,
Ömrümün sonuna değin,
Viran olsun yerin göğün,
Yıkılası dünya, dünya!
Mahrumum gün ışığına,
Hasretin gönlüme her gün işkence,
Bu nedir sevdiğim? Bu nedir sence?
Uykudan uyanıp seni her gece,
Arayıp arayıp ağlamaktayım.
Gözlerim uğruna olsa da feda,
Özlemin var yüreğimde sevdiğim,
Bugün bir başkayım, bilmem nedense?
Ayrılık acısı uyutmuyor ki,
Gözlerim hep ıslak, bilmem nedense?
Çaresizlik yüreğime işledi,
Bu sabah seni gördüm İstanbul
Beyaz gelinlik giymiştin
Masmavi gerdanından süzülüyordu boğaz köprüsü
İnsanlar yollarında yürüyordu akın akın
Başında tacın gibi Sultanahmet Camiin
Göğsünde ayyıldız gibiydi Dolmabahçe Sarayın
Marifet sanma gönül kırmayı
Denedin mi? hiç merhem olmayı
Eğer düşünürsen hakka varmayı
İslamın beş şartı yeter kardeşim.
Gönlün alçak olsun; alçalma sakın!
Artık veda etsen sen şu nazına.
Yaslayıp başını koy omuzuma.
Senle devam edip biz yolumuza.
Gidelim sevdiğim tut ellerimden..
Kaybettiğin yıllarını düşünme.
Tam sana muhtaçken bıraktın bizi,
Çıkardık baharı görmedik yazı.
Babam sen gideli yürekte sızı,
Bitip tükenmiyor haberin olsun.
Torunların delikanlı oldular,
Hani sevecektik ölünceye dek,
Mutlu günler vardı daha görecek.
Biri sormaz ise biri soracak,
Seni soranlara ne diyeceğim?
Bedel ödeyecek ne suçum vardı,
Biliyorsun acıyor dokunma yüreğime,
Dayanmaz daha fazla sokulma yüreğime.
İsterim sanma senden ne merhamet ne sevgi,
Sen açtın yüreğimde bin bir acıdan sergi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!