Bayram (Düz yazı) 01 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Bayram (Düz yazı) 01

Siz, toplum olaraktan-sosyal yapı olaraktan, insanı neyin içinde bulundurursanız, insanlar onun özlemini tutarlar. Artık özlemler insanların, bu anılarının ve hayallerinin yaşantı aştırılmasına değin olan hayal ve beklentiler ile dolar, taşar. Artık bunlar yaşantımız içinde biricik erdem değeri olmuşlardır. Ve yaşantımıza değin güzelliklerin çekim gayesi olup çıkmışlardır. Ve dahi artık, bunun saygınlaşması ile sosyalce devinmeye başlanılır. Bunlar insanların gözetmesi gereken erdemleri olmuştur! Olmamalılar mı?

Elbette hiç bir sosyal oluşma, erdem değerleri oluşturamadan ya da oluşturamadan, gerçekleşemezler. Erdem (ahlak) sosyalin bağ dokusudur. Ve erdem, sosyal olanın çekikleşme, haberleşme kanalı, faz devinmesidir. Başlangıç koşullarının kişiye, gruba dek, kişisel serbestliklerin yerini; girişen, organize olan sosyal birlikler ve toplumsal örgütlenmelerin kırpılan ahlaki ve erdemse değerleri alacaktı. Sosyal oluşum ancak ahlakıyla devinerek, gelişmelerini ve diğer gelişmeci devinimlerini ortaya koyarlar.

Toplumsal devinmeler ve bunun sağlayışlarının özel ve genel yaşantı aştığı alan olan sosyal (halka değin) yaşam alanı, genelde eşitsiz gelişmeler üzerine zaman zemin devinmesi olan inşalarıdır. Yani az veya çok olan, yoksunluklarınız ve kıt olurlularınız üzerine, bina edilirler. Ne elinizde yoksa onların ele geçirilmesi değil de, ele geçirilir olabilecek günlerin sevinilmesi size tutum edilir. Söz gelimi doğru dürüst bir giysiniz yoktur. Hoş bayram denen özel günlerde de, pek pek giyecek bir şeyiniz de yoktur! Ama o günün hatırına binaen; 'el içine çıkacaksınız' diyedir, giysiniz ya yıkanmıştır, ya ters yüz edilmiştir. Ne bileyim ben, giysiyi, her gün özrü ile giyerken, o gün için bir yerleri düzenlenmiştir.

Veya giysileriniz, kimi kez; itina ile katlanıp, döşek altına konarak, sanki ütü yapılmış kıvamıyla bilincimiz ve belleklerimiz bir dizi gayeli devinimler içinde bir iyice, havalara sokulur. Ortaya konan hazırlık eylemlerinin ve hazırlığa değin oluşmaların insanı biçime sokmasıyla bayramı karşılar olmanın isteklendirme zannına gireriz. Ya da en muhtacından olduğumuz durumlara karşın bayramlar; sanki yoksunluklarınızın bir bir sığlaşışıymış gibi sine güdülenirsiniz. O günü, başınıza vura vura, yani; 'bayram geliyor' dene dene; bir çorap, bir mendil alınmıştır! Ya da, bunlara değin sahip olunacak olan beklentilerin, sevinç eşmesi size mal edilmiştir.

İşte ihtiyaçların size özletilmesi olan beklenti ve tutkularınız; bir bilinçaltı olan kendi algı argümanlarınızdır. Zorunlulukların eşitsizliği yaratılarak gelecekte dahi bu soyut beklentiye değin algısalların, özletilmesi ve tutum edilen öznelce ortak bireyselliklere dek yaşantı kılınması, insanlardaki bayram algısını, bir iyice pekiştirirdir. Ucunda kişiler ruhunda ve kişiler öznel değerlemeleri içinde, nasıl olsa sanışla (sanı sal) bir bayram havası estirilecektir.

Sizler de, özlemleriniz olan bu muhtaçlık algılarının hazırdan beklenilir olması görselliğine kanarak bayramlara değin yapılan forma sokuşuş, hazırlık gayret ve izlekse telaşlarını hep olumlarsınız. Ve bu günleri önemseten, bu günün olası olgu ve olaylarını, gölge yansımalarını, bir iyi beklentilerle içsinizsiniz. Size İçsindir dikleriyle de, bilinçaltı yapılarınızı oluştururlar.

Yani sizin ve gereksinimlerinizin göz önüne alınışının ve o günlere doğru, adam yerine konulmuş olmasının, sizlerde kuruntu sal (kuruntuya değin) algı var sanıları vardır. Aslında bu sizin yoksunluklarınızın tanılanmasıdır. Ve ihtiyaçlı lığınızın elde tutularak, sizi bir koz olarak yönlendirilir olunanın, kıvama sokulmasıdır. Sizin muhtaçlıklarınızın o gün muhatap alınması vardır.

Sözün kısası o günlerle size ve ihtiyaçlarınıza göre; duygusal bir hitap vardır. İşte bu seslenmeyledir ki siz, kendinizi ve özlemlerinizi, önemsersiniz! Böylesi bir ihtiyacı duyulanlarınızla, ruhen sar olmanın bir sevi selini, akılda taşırmaya başlarsınız. Bayramlarınızı bayram eden de, budur. Kimsenin içinize uzanamadığı; bu sanal oluşturmalı anlamalarınız, sizlere değin anlamalı olan; zer (altın değerli) köşelerinizdirler.

Bu izlenimler belleğinize öyle nakış edilir ki, büyüdüğünüz zaman bile, aklınızda hiç çıkmaz olurlar. Da, yazar olmanın, aydın olmanın bir anısı olaraktan bunları siz de; ballandıra ballandıra yazarsınız! Artık sizin bilinç çağrışımlarınız da bunların mitolojik ve arkaik, çağrışımlarıyla doludurlar. Bunların sevin semesi ve bunların giderilmesi gayreti ile de dolar taşar. Bunların dillendirilir olması ve ortak beklentilerin paylaşılır olası da; 'bir ben değil, cümle âlem (insanlar-ortam) perişan' türü anlamalar yüksek gerilimli olan beklentilerin indirgemesine döner. Tıpkı bayramlık elbiseleriniz gibi bu tür yazılar da, kim bilir kaçıncı ters yüz edilişlerinin, fasiküllerini taşırlar.

Bu döngünün içine enikonu sıkışırsınız. Ve bu sıkışmanın erdem ve faziletleri ile dökülürsünüz. Bu tür yaşanılışmış ham hayalci yüz binlerce örnek anılardan bir kaçı ders kitaplarına dahi eğitimsel bir amaçla girer! Ve çocuklarımıza bunları, bir erdem, bir fazilet kırılması, bir tutum rezervi gibi olaraktan, okuturuz. Aslında sizi etkileyen bu tür bayram algılarının ya da anlamlı değişmelerin kalıcılığı değildir. Sizlerde sürer olan, bin yıllardır hep aynı olup da, bir türlü değişip tazelenmeyen özlemlerdirler.

Zaman içinde birilerini sağlayışla, diğer yenileri özle ya da hayal olaraktan da var edilemeyen, muhtaçlıklarınıza yönelik algılarının, bir iki günlüğüne de olsa, şaşırtılmasıdır. Bu şaşırtmayla, sürekli sürer olan özlemleriniz, araya bayramlık olan hazırlık evresini almıştır. Yani bir olan sürekli özlem araya mesafe alarak parçalanıp nicelemiştir. Bu da beklentilerin hem islimi hem sürer devamlılığı olmuştur. Ortam şişmesi sönümlenme, şişme; biçiminde farklı zamanın farklı beklentilerine dönüşmüştür.

Araya alınan bu algısal duygu coşmaları gibi yapay olan beklentiler, özlemlerin sürekli olması yerine araya giren unutma mesafesi nedeniyle tekrardan bir iki günde gerçekleşecek olmanın beklenti hazına dönüşür. Beklenti yapar. İşte bayram öncesi özleminizle bayramdan sonrası devam eden özleminizin arasına sıkışan zaman algısı, sizin tüm bayram algılarınızın devinmeli oluşma, beklentiler yaratma aralığıdırlar. Bu durum bir tür islim atma indirgenmesidir.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 1.9.2010 10:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya