Ne alı kaldı, ne moru!
Ne de pembeliği...
Kara bulutların
Bir kabus gibi kapladığı ufukların.
Ve düşman pusuda…
Bir gün daha bitti sensiz
Bir ömrün akışında…
Alıp götürdü sevdalarımızı
Yorgun akşamların ufuklarına.
Sensizliğin hüznü
Çığlık çığlık büyürken içimde…
Denizler dalgalanır düşlerimde,
Ferahlatmaya yetmez yüreğimi
Köpüklü dalgaların sesi…
Ölüm yolculuğuna çıkar karıncalar,
Titreyen toprağın üzerinde…
Türküsünü söyler rüzgarlar,
Yaşanmış bir devrin,
Aşılmaz dağların doruklarında.
Akbabalar leşe dönerken,
Kar fırtınasının çığlığı,
Çileden çıkarır karakışı!
Dağlar uzar sıra sıra,
Dağları uçsuz bucaksız yollar aşar.
Tozlu yollar,
Uzaklardaki bizim köylere gider.
Köy yollarındaydı
Bir başına.
Önde zifiri karanlık bir yol,
Ardında
Alev kanatlı atlılar!
Gözlerini hırs ve kin bürümüş,
Mahşere koşarlar dört nala
Kıyamet atlıları…
Masal kapıları,
Ardına kadar açıldığında,
Gizemi çözülür masalların!
Masallar umut eker,
Küçücük yüreklere.
Yaşama sevinci verir…
(Yirmi yıl önceki bir arkadaşıma…)
Nice fırtınalar gördün geçirdin,
Dağda esen rüzgarları unuttun.
Yolun tez tükendi, menzile erdin,
Gök yeleli bozkurtları unuttun.
Yollar uzanır,
Zaman akar
Sonsuzluğun derinliklerine...
Ve sürer yolculuk,
Dönüşü olmayan zamanın,
Durdurulamayan akışında...
Sakarya Ovasında uzanan yorgun raylar,
Geçmişin hüznünü fısıldar;
Sonsuzluğa doğru akıp giden zamana...
Lokomotifler gelir geçer üzerinden,
Ağır vagonları sürükler ardından;




-
Bayram Ali Bayram
Tüm YorumlarŞairler,tarih boyunca yaşadıkları toplumun sözcüsü olmuşlardır.