Hep merak ederdim bu adamlar nasıl uçuyorlar, nasıl öyle havada kalıyorlar da o kadar yükseklerden aşağıya bakıyorlar, ödleri de patlamıyor? Belki patlıyor da yoksa çaktırmıyorlar, bizlere mi söylemiyorlar? Öyle ya, yamaç paraşütü yaparken onların havada ne kadar korktuklarını ya da korkmadıklarını saptayacak bir mekanizmamız yok ki.
Tam kaldığımız yerin üstünde üç beş tane birden yamaç paraşütü görünce, her türlü karşı görüşe ve engellemeye, karşı çıkmaya rağmen ben de o yamaç paraşütüne karşı bir heves oluştu hem beynimde hem de yüreğimde. Mutlaka yapmalıydım, mutlaka...
Her ne kadar hanım arkamdan ''Bak kafamı bozma seni boşarım'' nidalarını gönderse de, kendime öz güvenimin daha da sağlamlaşması için ''Yapmalısın Ahmet sen bunu, yapmalısın mutlaka'' iç sesleri yankılanıyordu ruhumda. İç seslerimi her zaman dikkate almışımdır.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta