Sevmek miçin görmek lazım, gör! Ülkeni baştan başa
İhânet edip ülkene, olma düşmanlara maşa
Vatanımın taşı bile, mücevhere eş değer
Her birisi ayrı kıymet, değerini sor nakkaşa
Aynı zaman diliminde, dört mevsim de yaşanır
Rahmet dolu bulutlar, yağmur olur boşanır
Erzurum kayak yapar, Antalyalı serada
Yüce dağlar; beyazı, ova; yeşil kuşanır
Kızılırmak; başı Sivas, uğrak yapar on ile
Ürünlerde artış yapar, kilo değil ton ile
Maşukundan ayrılamaz, dolanır da dolanır
Kavuşmaya can atar, sahilde ki son ile
Diyarbakır, Urfaya, Fırat, Dicle can olur
GAP denen projeler, banisine şan olur
Azgın sular sel olur, dağı, taşı süpürür
Ulu ulu barajlar, azgın suya han olur
Afyondan İzmire dek, Menderes hayat verir
Akdağa yağan karlar, yazın Temmuzda erir
Menderesin küçüğü, Bozdoğandan el alır
Egeye kavuşurken, İzmire tekmil verir
Eskişehir, Afyon'un, yüz akıdır Sakarya
Bilecik'ten geçerek Ada'yı eder ihya
İstiklâl savaşının, en canlı şahididir
Sakaryasız öksüzdür, Türk tarihi, coğrafya
Manavgat yaylalardan, soğuk sular getirir
Ceyhan, Çukurovada, adam diksen bitirir
Elbistan, Pınarbaşı, ihya olur Ceyhanla
Yetmeyeni kardeşi, Seyhan nehri yetirir
Karadenize aşık, Gökırmak, Yeşilırmak
Bu sevgiyi isterler, dağa, taşa haykırmak
Yorulmadan koşarlar, gece gündüz vuslata
Maşukuna koşanı, mümkün değil durdurmak
Eskiden Altınboynuz, İstanbulun Haliçi
Tunca ile Ergene, büyütürler Meriçi
Pehlivanlar paylaşır, kozlarını çayırda
Edirnede Er meydanı, yıllardır Sarayiçi
Çoruh, Aras vadilerde, deli deli akarlar
İşini bilen ustalar, barajları yaparlar
Deriner, Karakurt ve Artvin barajları
Kement olur, azgın suyu, av misali yakalar
Dilinden anlamazsan, yıkar geçer Zap suyu
İnsana nimet değil, olmuş hep azap suyu
Ustasının elinde, ehil olmuş akıyor
Deliliği kalmamış, olmuştur icap suyu
Hataya hayat verir, konuk Asi nehiri
Sular Amik ovasını, kalan bulur bahiri
Antakya kadim şehir, medeniyet beşiği
Her geleni büyüler, çok fazladır teshiri
Kanyonlardan çağlayan, Aksu ile Göksuyu
İnerler kayalardan, haşin mizacı, huyu
Vadileri yemyeşil. ağaçlarla doludur
Bel verir birbirine, gölge koyudan koyu
Gedizi, Bakırçayı, Egenin can damarı
Afyonda yüz yıl önce, Yunan yedi şamarı
Memlekete kim ne yapmış, iyicene bir belle
Bir tutarsan zulüm olur, tahrip ile imarı
Daha fazla yazıpta, usandırma kimseyi
Kimi yapar hizmeti, kimi yapar enseyi
Aç gözünü, fırsat verme, hâine, tufeyliye
Vatan elden gidecek, görmezsen desiseyi
Ali Çelik 3
Kayıt Tarihi : 6.11.2022 17:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!