Mutluluk mavi bir duyguydu
Kaybetmemekti iki yağ damlasını
ararken coşkusunu hayatın
resmin müziğin sanatın
Bilmekti bilimini
kendini küllerinden yaratmanın
Senle beraber olduğumda
Padişah değildim
Kral çıplak diyen çocuk da değildim.
Çitlerini çoktan yarmış kasırga.
Buğday başaklarını okşayan yel idim.
Aç gözlerini
kapa gözlerini
işte perdemiz açılıyor
insan silüetleri geçiyor
Bilmem karıncaları daha mı çok seviyorum
bana boş geliyor
Seni yad etmek
Çok özlemek seni bir daha
Bir daha hissetmek gözlerindeki o alevi
Ama yoksun işte
Hiç bir şeyin farkındalığında
Çok uzaklara dalmanın hayalleri içime doluşurken
Evet o gün sen gelmiştin
Belki de seninle çağlar öncesinden tanışıyorduk
Bana öyle gelmiştin.
Sigaranla dumanınla gelmiştin
Binlerce tufanınla gelmiştin
Ama nihayet gelmiştin işte
Bu kadar yükseklerde olmasan
gökyüzüne en yakın zirve yerden en uzak
olmasan olmaz mıydı sanki
bak işte bir dağcı
gözünü sana dikmiş
tırmanacak
Bakışlarını bana yönelt
beni yönet
Orkestra şefi gibi
Senfonik bir ses çıksın artık hayatımda
Hayatımın rolünü oynamak istiyorum
O yüzden bu filmi senin çekmeni arzu ediyorum
İlk günkü geceyi hatırlıyorum ve son geceyi
Bir daha yaşanmayacak
gözlerinin ışıltısından karanlıkların gömüldüğü
burçların kale üzerlerinde yüceldiği
güllerin gonca gonca açtığı
aşkımız Romeo ve Julyet'i
İnsan bu kadar şirin olabilir mi
Tatlı olabilir mi
Hem şirinken hem de doyulmaz olabilir mi
İnsan senin gibi yürekli öldürmeyen bir savaşçı olabilir mi
Senin gibi olabilir mi insan
Hala aklımdasın, çıkmıyorsun
Ben yeni bir hayata başlıyorum
Belki kendimi bazı şeylerden alıkoyacam ama
olsun
yerini başka şeylerle dolduracam
kalbimin bomboş olan tüm yerini
belleğimin kalan yerlerini sana ayırıcam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!